Yetiştirici ilk önce ihtiyacını belirlemeli, hangi ırki besleyeceğine karar vermeli. Eğer amaç sadece yarışmalar için kus yetiriciliği yapmak ise farklı türler yerine, sadece bir veya iki irk yetiştirmek daha mantıklı olacak ve basarımıza yardımcı olacaktır.Su da unutulmamalıdır ki ; farklı türdeki kuşları beslemekle tecrübelerimizi o denli artırmış oluruz.Yine de siz siz olun az ve öz ile ise başlayın.Sagliksiz kuşlar sizleri bu isten küstürür.Kanarya satın alırken kuşların irk özellikleri araştırılmalı ve kuşların bakici özelliklerinin ne derecede olduğu öğrenilmelidir, ona göre kümes ve kafes seçimi yapılmalıdır. Kusun sağlığı tüylerinde gizlidir. Sağlıklı bir kusun tüyleri parlak ve temizdir.Gözleri cam gibi parlar.Sağlıksız bir kus ötmez,tüy kabartır, tüneginde sürekli uyur ve düşünür.Pisligi yeşil ve kokuludur,gözleri baygın bakar. |
|
YAVRU SEZONU
Muhtemel yavru mevsimi nisan ayında başlamalı,temmuz ayinin sonuna kadar 6 ağız yavru alınmalıdır.Kuslarin erken ese atılması çoğunlukla yavru verimini düşürür.Kaloriferli ortamlarda kuşları ese atarken çok dikkatli olunmalı erkenden kızıştırıcı özelliği olan yemler verilmemelidir.asil konu kuşları sıcak ortamlarda besliyor iseniz temizliğine daha titizlikle riayet etmeniz gerekmektedir.Sıcak ortamlarda zararlı hasenat ve bakteri üremesi hızlanır bu da kuşların sağlığında olumsuz etkiler yaratır.Kafeslerin kalorifer peteklerinin yanına veya hava akimi olan yerlerden uzak tutulması sizlerin menfaatinize olacaktır.Kuslarimizindan en iyi randımanı, onlara en iyi şekilde bakmakla alabiliriz.Eğer kuşlar sakin ve sağlıklı bir kış geçirdiler ise onlardan verim alınabilme olasılığı yüksektir. Kuşları eslemek için bir araya koymadan önce, sağlık durumlarına bakılmalı, sağlıksız dişiler kullanılmamalıdır. Kuşların durduğu yer başlangıçta fazla ısıtılmamalı, aksi taktirde, dişiler hemen kuluçkaya yatmak isterler. Bu durumda hiç kimsenin istemediği bos yumurtalara sahip oluruz. İlk başlangıçta 15 derece sıcaklık yeterli olacaktır, bu isi her hafta arttırılarak 20 dereceye çıkartılır. Bu durumda dişilerin hazırlanması 6 hafta kadar sürer. dişilerin yuva için bir şeyler toplaması ve yuvayı örmesi yetiştiricilerin beklediği gibi 8 gün içinde olmayabilir. Zaten olması yumurtaların bos olmasına sebebiyet verir. Bu arada eslemede kullanılan yerin temizliği ve havası da önemlidir. Dişi iyice esleşmeye hazır olduğunda yem çeşidi olarak daha çok nişasta içeren yemler verilebilir. Bunun yanında yumurtalı karışık mamada verilebilir. Yeşillik verileceği zamanda kusun vücudunun uygunluğu denetlenmelidir. Ellerimize yapışan kirlerle yumurtaları tutmamalıyız. Elimizdeki kir ve yağ, yumurta kabuğundaki delikleri kapatarak yavrunun ölmesine neden olabiliriz. Yavru zamanında kümeste yapılacak çoğu yetiştirici kuşlara birçok vitamin vermektedir. Burada dikkat edilmesi gereken tam tersi bir etkiyle karşı karşıya kalına bilineceğidir. Fazla verilen vitaminden, dişi kus ve yumurtadaki yavru vitamin zehirlenmesinden ölebilir. Bu yüzden kontrollü davranmak gerekir. Yavru zamanında kümeste ve yakınlarında yapılan gürültülü davranışlardan kuşlar ve yumurtadaki yavrular zarar görebilir. Yumurtayı kontrol için aldığımızda tekrar yerine koyarken eski konumunda olmasına dikkat edilmelidir. Yumurta saklanması sırasında tozlardan korumalı ve yere yakın bir yerde muhafaza edilmelidir. Alt raf ile üst raf arasındaki 3-4 derece arasındaki sıcaklık yumurtanın bozulma riskini azaltır. yumurtanın daha çok oksijen alabilmesi için sivri kısmini yukarı gelecek şekilde olmasına dikkat edilmelidir.Dişi yumurtaların üstüne yatmaya başlayınca, yumurta maması ve yeşillik yavrular çıkasıya kadar verilmemelidir. YAVRUNUN YUVADAN AYRILMASI Yavrular 14 günlük olunca, yuva her zaman durduğu yerden alınır. Yere yakın olarak köselerin birine konulur.Yuvalık eski yerine konulur ve dişinin tekrar yuva örmesi için malzeme verilir. Köse yuvadaki yavrular 21 günlük oluncaya kadar baba, yavruların bakımını üstlenir. Bundan sonra 1 hafta içinde 26-27 günlük olunca yavru tamamen anne ve babadan ayrılır.Tek bakici olarak kullanılan dişilerde bu olay farklıdır.yavrularin kendi basına yemlendiğini gördüğünüz an yeni yuvalık kafesin zıt tarafına takılmalıdır.1 aylık olan yavrular hemen bir salmaya alınmalı karışık yem düzeni ve mama takviyesi ile beslenilmelidir.Salmalarda bakılan kuşlar kendilerine sunulan değişik besinlerle daha kondisyonlu olmaktadırlar.Yavrularinizin bir tarafa doğru çökük durmasını istemiyorsanız, tünek ilk tüye girene kadar kullanılmamalıdır.Amaç yarışmalık kus üretmek ise yavrular ilk tüylerini attığı zaman eski bir eğitim kafesine alınmalı ,bu kafeslerde kuşların eğitimleri yapılmalıdır .Duruş eğitimi verilirken tecrübeli, durusu güzel olan kanaryalar seçilmeli ,yavruların arasına konulmalıdır.Yarismalara kadar yavruların bu eğitim kafeslerinde barındırılmaları sağlanmalıdır.egitim kafeslerinin kümesin ön tarafında bulundurulmalı diğer yavrularında eğitim kafeslerine ilgisi çekilmelidir.Eğitimde olan kuşlara gürültülü,ani hareketler yapılmamalı,hareketlerimizin son derece yavaş olmasına dikkat etmeliyiz.Yavrular ilk senede kanat ve kuyruk tüylerini değiştirmezler. Yarışmaya katılan kusun yavru olduğu kanat ve kuyruk tüylerine bakılarak anlaşılır. Bunlar "Unfligled" sınıfında yarışırlar. YUMURTADA YAVRU ÖLMESİ Sık karşılaşılan bu problemde yumurtadan yavru çıkmayınca, yumurta kırılıp bakıldığında yavrunun tamamen gelişmiş olmasına rağmen ölü olduğu görülür. Bu olayın birkaç nedeni vardır. Kusurlu veya eksik beslenme sonucunda embriyo gelişse bile çok güçsüz kalıp kabuğu kıracak gücü bulamaz. Bir başka neden yumurta kabuğunun sert olmasıdır. Bir başka sebep ise, yumurta kabuğunun çok kuru (nemsiz) olmasıdır. Bu yüzden bazı yetiştiriciler yavru çıkmadan bir gün önce yumurtayı ilik suya batırıp yumurta kabuğunu biraz yumuşatıp, yavrunun daha kolay çıkması sağlanır. Kümeste eğer var ise kaloriferin üzerine bir kap içersinde su koyularaktan kümes nemlendirilebilir. KÜMESTEKİ IŞIK MİKTARI Işık miktarı anne babaların, yem yiyebilmeleri ve yavruları besleyebileceği zaman uzunluğunda olmalıdır. Şubat -Mart aylarında gün ışığı ortalama 12 saat kadardır. yavruların düzenli beslenmesi için kabul edilen ışık süresi 14 saat kadardır. bazı yetiştiriciler bunu 15 saate kadar çıkarıyorlar. Tabii bu uzun süreler için ışık otomatlarına ihtiyaç vardır. bazı yetiştiriciler doğal olmayan bu metoda karşı çıkmaktadırlar. ESE HAZIRLAMA VE ÇİFTLEŞME: Çiftler yavru sezonu kapatıp tüye girdikten sonra, büyük salmalarda uçurulur. Yavrularda başka büyük salmalarda bulunur. yetiştirici yeni sezona hangi tarihte başlayacağına, bu dönemdeki kus bakimi ile karar vermelidir.yetiştiricilerin büyük çoğunluğu Mart ayinin ortalarına doğru, kuşların yan yana konacağını hesaplayarak, ese hazırlık dönemine başlarlar. Çünkü verim ve sağlıklı yavrular elde etmek için her konuda hassasiyetle davranılmalıdır.Böyle yaparsak tabiatın doğal seyrine uygun olarak bahar aylarında yavrular elde etmiş olur ve karsılaşacağımız risk oranını en aza indirgemiş oluruz. Kuşların tüyde olduğu dönem hastalığa yakalanma riskine en çok sahip oldukları dönemdir. O yüzden yavru sezonunda alacağımız verim bu dönemde yapacağımız dengeli beslenmeye bağlıdır.Ayni zamanda yetiştiriciler beslenme sistemini değiştirmek istediklerinde, (Mama, karışık yem, Sebze takviyesi, Yulaf vs...) yine bu dönemi tercih etmeleri kuşlarının sağlığı açısından kendi menfaatleri yararına olur. Bu dönemde yetiştiriciler kuşlarına, genelde her gün yiyebileceği miktarlarda ve yavrulatma sezonu bitinceye kadar değiştirmeyecekleri mamayı verirler.Önlerine her gün karışık yem ve suluklarına vitamin takviyesi yapmakta son derece yararlıdır.Ayrica her gün bir yan gıda vermekte çok iyi olur. Bu yan gıdalar şunlar olabilir; marul,lahana, elma havuç portakal vb... 10. ayda kuşlar tüyden çıktıklarında, mama gene hafif yas olarak haftada 1 kez verilir. Sebze ve meyve gün aşırı olarak verilmeye devam edilir. Vitaminli su haftada 2-3 güne düşürülebilir.karisik yemdeki yağlı tohumlar (kalın yem ve nijer tohumu ) biraz arttırılır. Yulaf verilmeye 365 gün boyunca devam etmekte herhangi bir sakınca yoktur. Isı ve ışık durumu ise doğal seyrine göre kuşların sağlığına en uygun şekilde olarak gözlenmeli ve gerekli düzenlemeler yapılmalıdırŞubat ayinin 20 sine doğru erkek kuşlar tek basına bırakılır ve bu andan itibaren ışık için zaman saati ayarlanır.Isik her hafta 15 dakika öne çekilerek, ilk yavru çıktığında ışık 14 saate çıkacak şekilde ayarlanır. Işık 14 saate ulaştığında ısınında en az 18 derece olması gerekmektedir. Bu tarihten sonrada karışık yemdeki ince yem oranı arttırılarak (enerji için) mama oranı da haftada 2 kereye çıkartılır.Tek duran erkek kuşların muhtemel dişileri ayarlanarak 1 Martta kümesteki gözler ikiye bölünüp dişilerde erkeklerin yanına koyulur. 10 gün süre ile tahtadan yapılmış bölmelerin her iki tarafındaki dişi ve erkek ses sinyalleriyle anlaşırlar. Tahta bölmeler, tel bölmelerle değiştirilip, 5-6 gün tel vasıtasıyla birbirlerini görerek çiftlerin uyum sağlamalarına yardımcı olunmaya çalışılır. Ese atmadan önce altlarında varsa fazlalık tüyler kesilir.( FI sinin üzerindeki tüyler asla kesilmez) tepeleri, kasları ve tırnakları kesilerek hazır olduğu gözlenen kuşlar ese atılır. yetiştiriciler genelde keçe kullanmayı tercih etmezler kuşlara verilen keten çuval ipi ve at kili ile yuva çanağının içini kuşların örmeleri sağlanır. Bunun sebebi bitlerin oluşumunu engellemek ve çok sıcak olduğunda yavruların kavrulmasını engellemektir.Tercihe bağlı olarak keçe kullanılmak istendiğinde ise keçeye hasenat tozu sapılmalıdır.Dişi yumurtaları düzüp gurk bastıktan 13-14 gün sonra yavrular kabuklarından çıkarlar. Bu süre içersinde mama ve sebze-meyve vermek sakıncalı olabilir. Nedeni ise anne sik sik bunları yemek için yuvayı terk edip yumurtalarını soğutmaz, hem de bu yiyeceklere özlem duyarak yavrular çıkınca daha bir iştahla beslerYavru zamanı mamamızın kuruluğunu gidermek amacıyla mamamızın içine; yumurta,patates,balık yağı,findik yağı,mikserde çekilmiş fındık vb. konulmalı ,sebze veya meyve ayrı bir yere asılmalıdır.Mamanin içine balık yağı koyuyorsak elma gibi asitli olan meyveleri mamamızın içine asla koymamalıyız.bu mamayı bozar. Annenin bu mamayı yavruya kusmasını da kolaylaştırmış oluruz. Mama günde 2 kere 2-3 saatte bitebilecek miktarlarda konmalıdır. Burada en çok dikkat edeceğimiz husus annenin iri taneli besinler kusarak yavrularının ölümüne sebebiyet vermemeleridir.Yavru 7 günlük olduğunda artık, bilezik takma zamanı gelmiştir. Burada dikkat etmemiz gereken diğer önemli bir hususta sudur; erkek kus (Baba) eğer rahatsızlık veriyorsa başka bir kafese ayrılmalıdır. Yavrular 11 günlük olduklarında baba tekrar yanlarına salınabilir.11 günden önce salarsak dişi kuşu esleyerek tekrar zamansız olarak yumurtlamasına sebep olarak var olan yavruların ilgisizlikten ölümüne neden olabiliriz. Eğer 11 günden daha geç salarsak, baba erkek yavruları kendine rakip olarak görerek döve döve yavrularını öldürür.Yavru 15-16 günlük olduktan sonra yuvadan atlar. artık yavrulara bakma görevi babadadır.Anne yeniden yumurtlayarak gurk yatmaya baslar. 18-22 günlük olduklarında yavrular mamaya gaga atmaya başlarlar. Yavrular tane kırmaya başladıklarında (27-30 günlük olduklarında ) artık anne ve babanın yanından ayirmamizin zamanı gelmiştir. Irk kanaryalarının eslenmesinde "INTENSIV FAKTÖRÜ" çok önemlidir. Üretimde olduğu kadar kuşlarınızı alırken de bu faktör göz önünde bulundurulmalıdır. Hem hangi renk olduğunun hem de tüy kalitesinin belirlenmesinde bu çok önemlidir. Intensiv faktörü kalıtımsal olarak ana babadan yavrulara geçen bağımsız bir özelliktir. Çok zayıftan çok güçlüye kadar olan bu faktörün derecesi yetiştiriciler tarafından belirlenir. Bütün irk kanaryalarını Intensiv (Aci Sari) ve schimmel (Kamisi) olarak birbirinden ayirmak zorundayız. Yalnız bu düz sari kuşlar için geçerli olmayıp, yeşil, kula, gri, beyaz ve araçlı kuşlar içinde geçerlidir. Intensiv A Schimmel (B) ile simgelendirilir. Esas olan nokta, B kusun Intensiv (A) kusa göre daha uzun tüylere sahip olmasıdır. Bir Schimmel (B) kusun tüyünü incelediğimizde, belirlediğimiz tüydeki renk maddesinin tüyün her kısmında ayni miktarda olduğudur. Tüyün kökü renksiz, oldukça yumuşak ve renk olarak silik gibidir. Intensiv (A) kus ise temel renk daha güçlü bir yapıya sahiptir. Çünkü Intensiv (A) kuştaki tüy daha kısa olup tüydeki renk maddesi sanki uca toplanmıştır. Tüyün ucu da biraz dar, güçlü ve sağlamdır. Dikkati çeken başka noktada Intensiv faktörü tüy büyümesinin gecikmesine neden olur. Bu sebepten yuvada yavruların, hangisinin A , hangisinin B olduğu kus tüyünü düzmediği zaman anlaşılır.Önce tüylenen yavru Schimmel B dir. Yavru yumurtadan çıkar çıkmazda üzerindeki çok ince tüylerden az ve kısa olusu onun Intensiv kus olacağını, tam tersi ise Schimmel B olacagini gösterir. Positür kanaryaların eslendirilmesinde, hangi ırki yapacağımıza karar verdikten sonra, kuşların tüy özellikleri göz önünde bulundurularak ese atmalı ve yarışma standartlarına uygun tüy yapısında yavrular çıkartılmalıdır. Damızlık kuşların esleştirilmesinde tüy uzunluğuna çok dikkat edilmelidir. Mesela Gilbert Italicus için sadece Intensiv x Intensiv eslemek gerekir. Bu kuşlar hiçbir şekilde B özellik taşımazlar, tüyler öylesine güçlü Intensiv özellik taşırlar ki bazı bölgeler tamamen çıplak ve tüysüzdür. Bu yüzden bacaklar tüysüz ve vücudu incecik gözükür. Ama diğer taraftan bu özellik öteki ırklar için kesinlikle geçerli değildir. Positür kuşlarda yari Intensiv (AB) kuşlar çok önemlidir. Bu kuşlar dıştan A gibi gözükür ama tüy yapısı incelendiğinde B dır. Bir çiftin ikisinde de güçlü "B" özellik varsa, gelen jenerasyondaki kuşların tüyleri çok uzun olup kusun yan tarafındaki tüyler çok uzun ve gevşektir. Bu yarışmalarda istenmeyen özelliktir. Eslemeler AB, AXAB, ABXAB seklindedir. Roza Espanol, Border, Life, Lizard, Alman tepelisi için AXAB, Yokshire, Lanceshire, Scotch Fanca, Japon Hasa Bossu Belge, Norwich, Gloster için ABXAB şekildedir. yarışmalarda iyi sonuç için düzgün, yatık ve ipek gibi tüyler şarttır. Parisler Trompoter ve Rest için yapılan eslemelerde biraz uzun tüylü kuşlar eslenirken, tüylerde değişik renk çeşitlerinin olması iyi sonuçlar verir. Eğer bu ırklar BXB eslenmek istenirse iki kuşunda tüyleri çok uzun olmamalıdır.
|
|
▼
26 Aralık 2014 Cuma
Kanarya Çiftleşmesi ve Yumurtlama
23 Aralık 2014 Salı
Kedi ve Köpek Zehirlenmesi
Zehirlenme vakasında ne yapabilirsiniz?Zehirleme, hayvanlara yapılabilecek en barbarik ve aciz suçtur, son derece acı ve işkence içinde ölmelerine sebep olur. Ayni zamanda, zehirlenen hayvani seven insanlara üzüntü ve acı kaynağı olur. Çok gariptir ki polise veya belediyeye çok az sayıda şikayet mektubu ulaşır, çünkü birçok kişi bunun dikkate alınmayacağını düşünür, ve zehirlemeyi hayatin bir gerçeği olarak kabul eder. Ölen dostlarımız bu fikre katılmayacaklardı, eğer konuşabilselerdi! Veterineriniz zehirlenen hayvani kurtarmak için elinden gelen her şeyi yapacaktır, ancak çoğunlukla hayvanin hayatini kurtarmak imkansızdır. İste bu sebepten daha fazlasını yapmalıyız! |
|
Veteriner, kendi kliniğindeki zehirlenme vakalar inin anonim raporlarını tutup ilgili otoritelere bildirebilir. Bunlar istatistik ve kanıttır, böylece otoriteler her zaman yaptıkları gibi problemin olmadığını inkar edemezler, böylece ilgili makamlara durumun düzeltilmesi ve zehirlenmenin önlenmesi için baskı yapılması kolaylaşır. Amacımız daha kuvvetli yasalar, ağır cezalar ve yasaların efektif bir şekilde uygulanmasıdır.ÖNLEMLERHayvaninizi sokaklardaki şüpheli yenilebilir maddelerden uzak tutun. Bunlar plastik torbalarda veya içinde su veya yemek olan kaplarda olabilir, yemek atıkları, köfteler, et parçaları gibi. Bu şekilde şüpheli maddeleri alandan alin ve yok edin. Genellikle zehirli yemler, hayvan severlerin sokak hayvanlarına yemek koyduğu bölgelere konuluyor. Özellikle (renkli) toz maddelere dikkat edin! Evinizin çevresindeki yabancılara dikkat edin, Özellikle havlayan köpeklerinizden rahatsız oluyorlarsa şüpheli araçların plakalarını ve onları gördüğünüz tarihleri bir yere not edin. Kanıt toplamak için yakınınızda fotoğraf makinesi bulundurun.Zehirleme vakalarını polise ve belediyeye haber veriniz. Çocuklara zehirlemenin korkunç bir suç olduğunu öğretiniz.İLK YARDIM HAZIRLIĞIHer şeyden önce, veterinerinize zehirlenme vakaları için hazırlayacağınız ilk yardim çantasının içine koymanız gereken ilaçları ve anti-zehirleri sorun, çünkü bunlar ülkeden ülkeye değişmektedir. Veterinerinize striknin, arsenik, paraquat gibi ot bazlı, kimyasal veya böcek ilaçlarından zehirlenmede semptomların nasıl olduğunu sorun, ve böyle bir durumda tedaviye nasıl başlayabileceğinizi öğrenin.Semptomları bilmeniz çok önemlidir, çünkü zehirlenmemiş bir hayvana anti-zehir uyguladığınız taktirde ona zarar verirsiniz.Birçok veteriner zehirlenen bir hayvana ilk yardim sahibinin uygulamasının hayvanin kurtulması açısından iyi olduğunu düşünür. Veterinerinize öyle bir durumda ilaçları veya aktif karbon solüsyonlarını ağızdan nasıl vereceğinizi, veya acil bir durumda nasıl iğne yapacağınızı göstermesini isteyin. Hazırlık ilk aşamadır!İLK YARDIM ÇANTASIYanınızda her zaman içinde ilâçlar (ampuller veya solüsyonlar), aktif karbon (tablet veya solüsyon), şırınga ve anti-zehirler, ve de veterinerinizin tavsiye ettiği vermeniz gereken dozaj ve veriş seklini yazdığınız kağıt olan bir ilk yardim çantası bulundurun.Unutmayın ki köpekler ve kedilere tedavi değişik şekillerde ve dozajlarda uygulanmaktadır, ve de hayvanda kasılmalar ve yutkunma zorluğu başlamışsa ağızdan ilâç içirmek imkan sizdir.İLK YARDIMVeterinerinize derhal haber verin! Siz ilk yardıma baslarken başka bir kişiye veterinerinize telefon etmesini isteyin ki siz yoldayken veterineriniz de gerekli hazırlıklara başlamış olsun. 1. Eğer mümkünse, tedaviye başlamadan önce yutulmuş olan maddenin ne olduğunu su şekilde tespit etmeye calisin:* hayvani bulduğunuz ortamı inceleyerek* hayvanin semptomlarını inceleyerek.DİKKAT: Eğer hayvan kostik/asit içeren maddeler veya cam kırıkları yutmuşsa, hayvani kusturmaya çalışmayın! Bu hayvanin iç organlarına daha fazla zarar verecektir. Bu şekilde bir durum söz konusuysa aktif karbon yutturmaya calisin ve hayvani derhal veterinerinize götürünDİKKAT: Eğer hayvanda kasılmalar başlamışsa hayvana ağızdan hiç bir şey vermeyin. Yutkunmada ciğerlerine kaçmamasına dikkat edin.Eğer başka tur bir zehir yuttuğunu tahmin ediyorsanız:2. Hayvani su şekilde kusturmaya calisin:* ağızdan: 30-60 cc doygun tuzlu su solüsyonu; veya:* ağızdan: 30-60 cc seyreltilmiş hidrojen peroksit (1:10 oranında); veya:* ağızdan: ilik suda hardal tohumları; veya:* ağızdan: 10% IPECAC şurup (her 10kg vücut ağırlığına 10 ml); veya:* enjeksiyon: APOMORPHINE (her 1 kg vücut ağırlığına 0.05mg) [kedilerde kullanmayın çünkü vahşileşirler], veya:* enjeksiyon: deri altına FILTATON-büyük köpek için 1 cc ve Eğer 5 dakika içinde hala kusmadıysa 1 cc daha-Orta boy köpek için 1 cc-Ufak boy köpek veya kedi için 1.5 cc3. Sadece ve sadece kusma sağlanmışsa:* Aktif karbon yutturun.* Kas arasına su enjeksiyonları yapın:-köpekler/kediler: ATROPINE (her 1 kg vücut ağırlığına 0.04mg veya her 10 kg vücut ağırlığına 1 ml)-kediler: XYLANIZE (her kg başına 0.5-1 mg)4. Bu işlemleri bitirdikten sonar hayvani derhal veterinerinize götürün!NOT: Aşırı dozaj uygulamamaya çok dikkat edin!ZEHİRLENME SEMPTOMLARI· Böcek ilâcı (organo-fosfatlar) zehirlenmeleri:-Semptomları: Salyalanma, Aşırı gözyaşı, ishal, Aşırı kusma, gözbebeklerinin küçülmesi, kasların seğirmesi, astım benzeri nefes alıp verme, kasılmalar ve koma.-Tedavisi: atropine enjeksiyonu (küçük köpek veya kediler için 1 ampul, daha büyük köpekler için ağırlıklarına bağlı olarak 2 veya 3 ampul). Enjeksiyon direkt damardan (-bu şekilde en hızlı absorbe olur), kas arasından veya deri altından yapılabilir.· Fare zehri (warfarincan) zehirlenmeleri:-Semptomları: sonucunda kusma ve ishal olur, ancak bazen hayvan 2-3 gün boyunca hiçbir semptom göstermeyebilir. Vücutta veya disetlerinde kırmızı/mor/mavi lekeler sonradan baş gösterebilir. Bunlar iç kanamanın belirtileridir.-Tedavisi: Kanın pihtilaşmasını sağlamak için K vitamini (Konakion) enjeksiyonu yapılır (-hayvanin ağırlığına bağlı olarak 5mg ve 20mg arası)· Strikninin (strychnine) zehirlenmeleri:Semptomları: spazm, gözbebeklerinin büyümesi ve kaslarının seğirmesi.Tedavisi: Diazepan (Valium) enjeksiyonu: (boy ve ağırlıklarına bağlı olarak kedilerde 5-10mg arası, köpeklerde 10-30mg arası)Sorularınız ve/veya bilgi almak için Facebook Sayfamıza veya aşağıya yorum bırakabilirsiniz. Facebook sayfamız için tıklayınız UYARI: Sitemizdeki yazıların kopyalanmasına bilgi paylaşımı açısından izin verilir. Fakat kopyalanan yazılarımızın kaynağı olarak Veteriner Hekim Baran Kaya belirtilmelidir. Emeğe Saygı. Vet.Hek Baran |
|
Muhabbet Kuşlarında İshal ve Tedavisi
|
Muhabbet kuşları yaşamlarının değişik dönemlerinde ishal olurlar.Muhabbet kuşlarında,papağanlarda ishal,kanarya ishal,jako ishal sebep ve tedavileri,kullanılan ilaçlar ortak özellik göstermektedir. Muhabbet kuşlarında ishallerin bazıları tedavi edilebilir ama bazıları tedavi edilemeyebilir, muhabbet kuşlarında ishal en büyük oranda ölüm sebepleri arasındadır..Özellikle muhabbet kuşları uygun oda ısısında bulunmalı ve hava akımına maruz kalmaması gerekmektedir.Muhabbet kuşları dışkı ve idrarı aynı anda yapma eğilimindedirler.İdrarın rengi süt renginde ve muhallebi kıvamına yakındır,koyu renkli dışkı idrarın etrafında bulunmaktadır,gerçek ishallerde muhabbet kuşlarında dışkı siyah bölgeleri dağılır normal durumlarda dağılmaz.Normalde dışkının kokusuz ve kısa zamanda kuruması gerekmektedir.
|
Nedenleri:
*Muhabbet kuşunun karın bölgelerinde oluşan tümörler. *Muhabbet kuşlarında ortam ısısının yeterli düzeyde olmaması. *Muhabbet kuşunun hava akımında kalması(tüyler kabarmış ve ishalse) * Muhabbet kuşunun böbrek hastalığına yakalanmış olabilir(akut veya kronik böbrek yetmezliği) *Muhabbet kuşunun karın bölgesindeki şişlikler. * Muhabbet kuşunun gut hastalığına yakalanması. * Muhabbet kuşunun toksin alması. *Muhabbet kuşunun zehirli gıdaların verilmesi. *Muhabbet kuşunun içme suyunun filtre edilmeden verilmesi. * Muhabbet kuşuna fazla miktarda meyve verilmesi. * Muhabbet kuşunun hormonal bozuklukları. * Muhabbet kuşunun çok fazla tuz veya glikoz (diyebetik ise)alması. * Muhabbet kuşunun stress olması(kafesinin yerinin değişmesi,seyehatler vs)psikolojik olgular. * Muhabbet kuşunun beslenme deyişiklikleri. * Muhabbet kuşunun aşırı proteinli gıdalarla beslenmesi. *Muhabbet kuşunun a vitamini eksiklikleri *Muhabbet kuşunun çürük tohum ve meyvelerle beslenmesi. *Muhabbet kuşunun soğuk ve dengesiz diyet beslenmeleri. *Muhabbet kuşunun paraziter hastalıkları(Trichomania vs) *Muhabbet kuşunun mantar enfeksiyonları(candida) *Muhabbet kuşunun bakteriyel hastalıkları(streptokok,enterkok,stafilokok,e.coli vs) *Muhabbet kuşunun bağışıklık sisteminin zayıflaması. *Muhabbet kuşunun suyu fazla içmesi. *Muhabbet kuşunun yumurtalık hastalıkları. *Muhabbet kuşlarında yabancı cisim alımı ve dezenfektanlar. *Muhabbet kuşlarında ağır ruhsal bozukluklar. *Muhabbet kuşlarında ağır metal zehirlenmeleri. MUHABBET KUŞLARINDA İSHALLERDE BELİRTİLER (SEMPTOMLAR) *Aşırı ishal bazen ishalde kan görülebilir. *Bitkinlik ve durgunluk,uyku hali görülebilir. *Fiziksel muaynede karında kitle. *Muhabbet kuşunun tüylerde kabarma. *Dışkı bölgesinde yoğun ishal nedeniyle dışkı yapışmaları. *ishal nedeniyle dehidrasyon ve zayıflama. *Gözlerde bulanıklık ve anlamsız bakış. *Ağrı olgusu. *Ayaklarda şişlik bu bazen iltihaplı olabilir. *Yem yememe ve iştahsızlık. *Kuş kumu eksikliği,muhabbet kuşlarında taşlıklıkta kum verilmeme durumunda yemleri Muhabbet kuşlarında ağır ruhsal bozukluklar. sindirmekte zorlanmaktadır.Buda sindirim sisteminde ve bağırsaklarda sorun çıkarmaktadır. Teşhis Yöntemleri -Radyografi(röntgen) (yabancı cisim olguları,ağır metal zehirlenmeleri,kanser vakalarında uygulanan yöntemdir.) -Muhabbet kuşunun bir veteriner hekim tarafından dikkatli bir şekilde muayne edilmesi.(kafes kontrolü) -İshal numunesinde kültür antibioğram testi yapılması. -ishalli dışkının makroskobik fiziksel muaynesi.(koku-renk-kıvam-kuruma süresi vs) -Laborutuvar yöntemleri.(e.coli,streptokok,enterokok vs) -Dışkıda mikroskobik parazit yumurtası aranması. Muhabbet kuşlarında antibiyotik kullanımı en son çare olarak düşünülmelidir.ishal olgularında başlangıç tedavi semptomatik olarak yapılmalıdır.Muhabbet kuşlarında ishal olgularında kronik böbrek yetmezliği yavaş olarak ilerler,ama akut böbrek yetmezliği dediğimiz sendromda aniden ortaya çıkar ve çok şiddetli seyredebilir ölümcül olabilir böbrek rahatsızlıklarında ayaklarda topallık ,şişme(iltihaplı),ağrı,çok sık idrara çıkma vs görülebilir sağlıklı böbreklere aşırı protein zarar vermektedir muhabbet kuşlarında böbreklere en fazla toksinler,ağır metaller,zehirli gıdalar,içme suyunun filtresiz verilmesi vs zarar vermektedir. acil bir veteriner hekime başvurmanızı tavsiye ederim. Muhabbet kuşlarında giardia vakaları ishallerde önemli yer tutmaktadır,giardia tek hücreli, protozoondur.Teşhisi zordur muhabbet kuşunda ishale neden olmakta diğer belirtiler yoğun kaşıntı,stres,uyuşukluk,kilo kaybı ilk klinik belirtilerdir.Muhabbet kuşu sık sık yalama yapar dışkı kuşun arka tarafında yapışık olarak bulunur.Akut ve kronik ve tekrarlayan ishaller şeklinde görülmektedir.Dışkı sulu kokulu ve mukusludur.Muhabbet kuşunda ölümcül olabilmektedir.Ölüm parazitin besin ve yağ metobolizmasında bozulmasından ileri gelmektedir.Muhabbet kuşlarında ayrıca ciltlerinde kurumalar görülmektedir.Giardialar taze muhabbet kuşu pisliklerinde bol olarak bulunmaktadır ve kuşlar bol miktarda kistler ve trofozoitler döker.Etkenin saptanmasında elısa(enzim-immunoassay) kullanılabilir bu test bazen yanlış sonuç verebilir,bu tür durumlarda trichrome boyama yapılır.Giardia tedavi edilebilir bir hastalıktır.İzmir bornova veteriner kliniğimizde yoğun olarak tedavi programlarını muhabbet kuşlarında uygulamaktayız. Muhabbet kuşlarında ve diğer kuşlarda yeşil sarı ishaller karaciğer hastalığı,anorexsia,koyu kanlı olması iç kanama olasılığı aklımıza gelmektedir.Birde kuşlarda kanserlerde ve bağırsak tıkanıklıklarında az dışkı görülmektedir.Radyografi şarttır,erken teşhis önemlidir. Muhabbet kuşlarında ve diğer kuşlarda özellikle zehirlenmeler(toksin) kimi bitki ve meyvelerde olabilmektedir.Avakado,akasya,zakkum,yılbaşı çiçeği,çam ağacı, vs gibi.kuşlarda mide(taşlık) ve kursak ekşi meyve(portakal,limon vs) ve bitkilerin yenmesi sonucu oluşan tahribat sonucu bu yapılarda fizyolojik bozulmalar şekillenmektedir.Bu durum kuşlarda ishale neden olabilmektedir. Muhabbet kuşlarında geçici ishallerin dışında diğerlerinde antibiyotik kullanılmalıdır geçici ishal olgusu muhabbet kuşlarında çok su içme,aşırı meyve tüketme,aç kalma durumlarında bir gün içinde geçer bir günden daha fazla süren ishallerde kesinlikle tedavi programı uygulamak gerekmektedir. Muhabbet kuşlarında muhakkak düşük diyetler uygulanması gerekmektedir.Gıda verilmelerinde organik sebzeler,bol yeşillik,meyve verilmesi gerekmektedir.ishal durumlarında kafes ve sulukların dezenfekte edilmesi,muhabbet kuşu yemlerinin açık alınmaması ön önlemler olarak düşünülmesi gerekmektedir. Muhabbet kuşlarını beslenmesinde verilen meyvelerin yıkandıktan sonra kurulanmaması buzdolabından çıktıktan sonra bekletmeden soğukken verilmesi durumunda ishal olguları görülebilmektedir. Muhabbet kuşlarının kafes seçimlerinde boyasız pirinç kafesler tercih edilmelidir boyalı kafeslerde boya özellikle muhabbet kuşunun kemirmesi nedeniyle oral alınımla toksikasyona zehirlenmelere neden olur.Kafes boyalarında bulunan kurşun karaciğer ve böbrekte geri dönüşü olmayan tahribat yapar,kısa vadede yoğun miktarda boya yenmesi ani ölümlere neden olur bu nedenlerden dolayı boyasız muhabbet kuşunun rahat edebileceği büyüklükte pirinç kafesler tercih edilmelidir. Özellikle ishallerde muhabbet kuşlarında kan görülmesi durumunda acil veteriner hekim müdehalesi gerekir bu durum kuşunuzu 1-2 saatte öldürebilir. Muhabbet kuşlarında antibiyotik kullanımı hem yararlı hem de zararlı organizmaları yok etmektedir muhabbet kuşunuz hasta olmadığı halde antibiyotiklerin kullanılması ona zarar verecektir,bu durum daha da tehlikeli bir boyuta geçerek muhabbet kuşunuzun bağışıklık sistemine zarar vererek azalmasına veya çökmesine neden olabilir. Muhabbet kuşları özellikle sıcak havalarda sık sık banyo yapmak isterler banyo sırasında yoğun su içme sonucu fazla su içme ve banyo sonrası korunmaya dikkat edilmeme sonucu hava akımında kalması nedeniyle ishal görülebilir.Bu nedenle banyonun kısa tutulması banyo sonrası dönemde kuşların üşütülmemesi gerekmektedir. Birde sık yapılan bir hatalı beslemeden bahsetmek istiyorum özellikle peynir verilmesi pek çok kuş hastası tarafından doğru kabul görmektedir bu yanlış bir inanıştır peynirin mayalı ve süt ürünü olması,tuzlu olması nedeniyle kesinlikle verilmemesi gerekir.Bu durum muhabbet kuşu bakımında önemle dikkat edilmesi gereken bir husustur.Bu durum bizim kültürümüzde olan susam,fındık,fıstık,ceviz gibi yağlı ürünler içinde geçerlidir.Bu tip yağlı gıdalar dışkıda yumuşamaya ve yağlanmaya neden olur.böbrekler yüksek protein ve yağ nedeniyle tahrip olur.İzmir bornovadaki kliniğimize başvuran bir muhabbet kuşu sahibi günde bir ceviz vererek kuşunu beslediği için kronik ishal şikayetiyle bize geldi yemek kültüründe çikolata,peynir,çubuk kraker(üzerinde tuz-mayalı) olduğunu söyledi inanamadık gıda diyet programı komple değiştirildi buna rağmen hala bize ama o çok seviyor dedi bilmeden kuşuna ne kadar zarar verdiğini anlattık ve ikna oldu.Kuşunuz kendisine neyin zararlı faydalı olduğunu bilmediğini unutmamalısınız. Muhabbet kuşları idrar ve dışkıyı aynı anda bırakma eğilimindedirler.Bu durum ishali takip etmeyi zorlaştırmaktadır. Muhabbet kuşlarında ishallerde neden kesinlikle bulunmalıdır yoksa uygulanan tedavinin başarıya ulaşması zordur.Bu konuda muhakkak bir veteriner hekim müdehale etmelidir,türkiye’de petşoplarda satılan ishal kesici ilaç kullanımı kesinlikle yanlıştır bu muhabbet kuşunuza yarardan ziyade zarar verebilir. Sorularınız ve/veya bilgi almak için Facebook Sayfamıza veya aşağıya yorum bırakabilirsiniz. Facebook sayfamız için tıklayınız UYARI: Sitemizdeki yazıların kopyalanmasına bilgi paylaşımı açısından izin verilir. Fakat kopyalanan yazılarımızın kaynağı olarak Veteriner Hekim Baran Kaya belirtilmelidir. Emeğe Saygı. Vet.Hek Baran |
|
20 Aralık 2014 Cumartesi
Kanarya Hastalıkları ve Tedavisi
|
Soğuk Algınlığı
Belirtileri: Hafif soguk alginliklarinda kanaryalarin tüylerini kabarttigini bir köseye çekilip tertop olmus bir durumda,gözleri kapali uyukladigini ötmedigini,yemedigini ve çevresiyle ilgilenmedigini görürüz.Ani isi degisikliligi kanaryalarda soguk alginligi bir sok etkisi göstererek kanaryanin bayilip tüneginden düsmesine varan belirtiler ile ortaya çikabilir.Karin derisi dogal rengini yitirip kizarir ve morarir.Bu belirtiler soguk alginligini belirlemekle birlikte,eger iyi tedavi edilmez ve tüm arazlar giderilmezse bronsit,astim, zatürree ve hatta verem gibi hastaliklarin baslangici olma özelligini de tasir.
Nedenleri : Kanaryalar duyarli yapiya sahip varliklardir.Gerçi 16-17 santigratlik sabit bir isi saglandiginda saglikla yasabilirler.Ancak 22-23 santigrat isidan bu derecelere ani düsüslerde hastalanmalar olasiligi dogar. Gece ve gündüz arasindaki büyük isi farklari veya kafesin sicak odadan soguk bir odaya odaya tasinmasi gibi nedenlerin yani sira soguk suyla banyolar yaptirilan banyolar soguk alginligina neden olabilmektedir. |
Tedavisi : Ilk önlem olarak kanarya normal isidaki bir odaya getirilir. Kanaryanin agzi,ucu inceltilmis bir tüy sapi ile açilarak bir damla kadar bal konulur.Bu bir damlalik bal kanaryayi susatacak ve su içme istegi yaratacaktir. Bu istegini gidermek için içecegi suya bir damla kadar TERRAMYCINE damlatildiginda ilk tedavi saglanmis olur.Bu arada karma ve kuvvetli yem verilmemeli,kisa bir süre için haslanmis patates kürü uygulanmalidir.Dogal olarak bu süre içinde TERRAMYCINE verilmeye devam edilmeli ve kanarya mümkün oldugunca sabit bir sicaklikta tutulmalidir.Bu amaçla ilk günler için kafesin içine hava girmesine engel olmayacak yün bir örtü kullanilmasi ve kafesin bu örtü ile siki sikiya örtülmesi yerinde bir tedbir olacaktir.Kanaryaniz biraz kendini toplayip soguk alginliginin kuvvetli etkilerini atmaya basladiginda vitamin degeri yüksek besinlerle vücudun direnci artirilmali ve bünyesi,besin degeri yüksek yemlerle takviye edilmelidir.
Astım
Belirtileri : Kanaryanin soluk almada zorluk çekmesi,sik sik ve hiriltili solumasi ile kendini belli eden bir hastaliktir.Astimli kus ötmeye karsi isteksiz ve ötüs kalitesinden çok sey kaybetmistir.Genellikle uzun süren bronsitlerden sonra ortaya çikmasi tanitici bir niteligidir.
Nedenleri : Yerlesmis nezle ve bronsitin,bakimsizlik,kirli ve dumanli hava tozlu yem ve tozlu ortam gibi elverissiz kosullar ve tedavisizlik gibi etkenlerle solunum organlarinda kronik,iyilestirilmesi güç bir rahatsizliga dönüsmesidir.
Tedavisi : Maalesef kroniklesmis durumlarda kesin bir tedavi yoktur. Hastalik henüz bronsit halinde iken veya hastaligin henüz baslangicinda iken yukarida sayilan elverissiz kosullarin ortadan kaldirilmasi iyi ve sürekli bir bakimin saglanmasiyla önlemek mümkündür.Astim baslangici da iken,bronsit tedavisinin yani sira mentol , nane ruhu okaliptüs bugulari yapilmasi soluk açmada ve iyilesme sürecinin kisaltilmasinda yararli olur.Bugulama su sekilde uygulanir.Sicak bir tuglanin üzerine oturtulan madeni kap içindeki kaynar suya adlari anilan soluk açicilardan biri damlatirilar.Astimli kanaryanin bulundugu kafes bu kabin yanina yerlestirilir ve her ikisinin üzeri tek bir örtüyle örtülerek,hasta kusun bundan en büyük yarari görmesi saglanir. Bu arada soluk açici ilaçlarin kanaryanin rahatsiz olacagi ölçüde fazla damlatilmamasina dikkat edilmelidir.Kroniklesmis astimlarda hazir olarak satilan astim ilaçlarindan da yarar saglamak mümkündür.
Nezle Belirtileri : Kanaryanin burnunda ve gözlerinde bir akinti görüldügünde, bunun nezlenin ilk ve temel belirtileri olarak kabul edilerek derhal tedaviye baslanilmasi gerekir.Hastalik ilerledikçe burnun tikandigi,gözlerin çapaklandigi ve kanaryanin soluk almakta zorluk çektigi görülür.Eger önlem alinmazsa agir oksijen yetersizliginin ve mikrobik olan nezlenin yaptigi yüksek ates sonucunda kanaryanizin ölmesi söz konusu alabilir.
Nedenleri : Mikrobik olmasi nedeniyle baska kanaryalardan geçmesi mümkündür.Bununla birlikte yukarida degindigimiz soguk alginligina bagli olarak üsütme sonucu olusmasi daha yaygin olarak gözlenen bir haldir.Ani isi degisiklikleri ve bazen de aksamüstleri yaptirilan banyo sonucunda islak veya nemli tüylerle bir gece geçiren kanaryanin siddetle üsüterek nezleye tutuldugu çok görülmüstür.
Tedavisi : Ilk önlem olarak kanarya isica daha yüksek bir yere alinmali ve eger baska kanaryalarla birlikteyse onlardan ayrilmalidir.Gözlerdeki çapaklar ve akinti asit borikli suyla silinmeli soluk almakta zorluk çektirecek oranda bir burun tikanikligi varsa,tuzlu suya batirilmis küçük bir tüy parçasi burun deliklerine sokularak bu tikaniklik giderilmelidir.Bundan sonra burun çevresi ve gözlere SIGMAMYCINE merhemi sürülmeli,ancak burun deliklerinin tikanmamasina ayrica özen gösterilmelidir.B ve C vitamini yüksek besinlerin verilmesinde suyuna bal karistirilarak vücut direncinin artirilmasinda yarar vardir.Bu arada hastalik geçinceye kadar suyuna her gün bir damla TERRAMYCINE konulmalidir.Hastalik arazlari kaydolduktan sonra kafesin sodali sicak sularla veya asit borikli suyla güzelce yikanip güneste kurutulmasi mikroplarin öldürülmesi açisindan yararlidir.
Sorularınız ve/veya bilgi almak için Facebook Sayfamıza veya aşağıya yorum bırakabilirsiniz. Facebook sayfamız için tıklayınız UYARI: Sitemizdeki yazıların kopyalanmasına bilgi paylaşımı açısından izin verilir. Fakat kopyalanan yazılarımızın kaynağı olarak Veteriner Hekim Baran Kaya belirtilmelidir. Emeğe Saygı. Vet.Hek Baran |
|
Süs Balıkları Bakımı
|
Her gün: Yemleme Balıklarınıza günde 2 veya 3 kez birkaç dakika içinde bitirebilecekleri kadar yem verin. Fazla yemlemek hem balıklar için sağlıksızdır, hem de akvaryumunuzun çabuk kirlenmesine ve yosunlanmasına yol açar. Balıklarınızın sağlığını yerinde mi? Balıklarınızın davranışlarını ve iştahlarını bir gözden geçirin. Herhangi bir anormallik bir hastalık belirtisi olabilir. Hasta bir balığı hiç zaman geçirmeden küçük bir karantina akvaryumuna ayırmak gerekir. Gereken ilaçlamalar bu karantina akvaryumunda yapılabilir. Balıklarınızın toplu olarak yaşadığı esas akvaryumunuza kesinlikle ilaç atmayın; ilaçların birçoğu akvaryumdaki yararlı bakterileri de öldürerek biyolojik dengeyi bozar. |
Su sıcaklığını kontrol edin Termometreye bir göz atarak sıcaklığı kontrol edin. Kaliteli bir ısıtıcı termostatın akvaryum sıcaklığını ayarladığınız noktada yıllarca sabit tutabilmesi gerekir. Eğer sıcaklıkta büyük oynamalar oluyorsa nedenini araştırmak, (ışıklandırma sistemi yüzünden veya doğrudan güneş ışığı aldığı için de akvaryum belli saatlerde ısınıyor olabilir) gerekirse daha kaliteli bir ısıtıcı-termostat almak gerekir.
Filtre düzgün çalışıyor mu? Su çıkışına bakarak filtrenizin düzgün çalıştığından emin olun. Akvaryumunuza uygun kaliteli bir filtrenin aylarca tıkanmadan ve yıllarca bozulmadan çalışabilmesi gerekir.
Haftada bir:
Ön camdaki yosunların silinmesi Yosunlanan ön camları cam çizmeyen türden, sadece bu iş için ayırdığınız, kesinlikle deterjana temas etmemiş bir keçeli bulaşık süngeriyle silin. İki haftada bir: Düzenli su değişimleri Biriken artık maddelerin kısmen atılması ve eksilen minerallerin tamamlanması açısından %20-25 oranındaki düzenli su değişimleri çok önemlidir. Bir akvaryum hortumu aracılığıyla akvaryumunuzun suyunun %20-25'ini boşaltın. Bu suyu dipten çekerek akvaryum tabanında birikmiş tortuları da temizleyebilirsiniz. Boşalttığınız suyun yerine dolduracağınız, temiz bir kapta üzeri açık dinlenmiş suya, balık sağlığını tehdit eden klor ve ağır metalleri nötralize etmek için iyi bir su hazırlayıcı preparat ekleyin (örneğin 20 litre dinlenmiş su başına 5 ml BioPlast AquaClean). Akvaryumuzda bol bitki, özellikle Echinodorus türleri varsa suda eksilen demiri tamamlamak için dinlenmiş suya demirli sıvı gübre de eklemek (örneğin 50 litreye 5 ml BioPlast FerroPlant) yerinde olacaktır. Büyük akvaryumlarda düzenli su değişimleri ayda bir de yapılabilir. Önemli olan, su değişimlerini belirlenmiş periyoda göre düzenli bir şekilde yapmaktır. Hızlı uzayan bitkilerin budanması
Akvaryumunuzun arka planına diktiğiniz hızlı uzayan, tek gövdeden yaprak veren bitki türlerini su yüzeyine eriştikçe budamak gerekir. Bitki gövdesini, tepeden 15-20 cm aşağıdan keserek akvaryum tabanına gömün; bir süre sonra kendiliğinden köklenecektir.
Ön filtrenin temizlenmesi Bazı akvaryumlarda, esas filtrenin aylarca tıkanmadan çalışmasını sağlayacak, kolayca temizlenen bir ön filtere düzeni bulunur. Bu ön filtrenin en azından iki haftada bir suda çalkalanarak temizlenmesi yerinde olacaktır. Ayda bir:
Akvaryum filtresinin temizlenmesi
Piyasada çeşitli filtre türleri bulunur. Akvaryumun içine konan iç filtreler, akvaryumun dışına konan dış filtreler vardır. En iyisi bilen birinin elinizdeki filtrenin nasıl temizlenmesi gerektiğini size bir kez göstermesidir.
Filtrelerin çoğunda en azından üç işlevi gerçekleştiren filtre malzemeleri bulunur: 1. Kaba kirleri tutan, ince filtre malzemelerinin çabuk tıkanmasını önleyen (mekanik) kaba ön filtre malzemeleri 2. Üzerlerinde biyolojik arınmayı sağlayan yararlı bakterilerin kolonileştiği geniş yüzeyli biyolojik filtre malzemeleri 3. Filtrenin su çıkışından hemen önce yer alan, ince tortuları tutan (mekanik) ince filtre malzemeleri Mekanik filtre: Biyolojik filtre işlevi olmayan ya da az olan, sudaki tortuları tutmak için kullanılan filtre Mekanik filtreler önce içi su dolu bir kovada kaba kirlerinden arındırılmalı, sonra akar musluk altında iyice çalkalanarak temizlenmelidir. İnce mekanik filtre malzemesi çoğu zaman yenisiyle değiştirilir.
Biyolojik filtre malzemesi, yerleşmiş bakteri kolonilerine zarar vermemek için en iyisi eski akvaryum suyuyla hafifçe çalkalanmalıdır. Biyolojik filtre malzemesi yenilense dahi içine bir miktar eski biyolojik filtre malzemesinden katılarak aşılanmalıdır. Bu, yeterli bakteri popülasyonunun çabucak oluşmasını sağlayacaktır.
Sorularınız ve/veya bilgi almak için Facebook Sayfamıza veya aşağıya yorum bırakabilirsiniz. Facebook sayfamız için tıklayınız UYARI: Sitemizdeki yazıların kopyalanmasına bilgi paylaşımı açısından izin verilir. Fakat kopyalanan yazılarımızın kaynağı olarak Veteriner Hekim Baran Kaya belirtilmelidir. Emeğe Saygı. Vet.Hek Baran |
|
19 Aralık 2014 Cuma
Kedi Kısırlaştırması Ve Sonrası
Kısırlaştırma Nedir? Kısırlaştırma operasyonu genel anestezi altında yapılmakta olup erkeklerde testesteron kaynağı olan testislerin, dişilerde östrojen kaynağı olan yumurtalık (ovarium) ve rahmin (uterus) total olarak operatör hekim tarafından alınması işlemidir. Ülkemizde kısırlaştırma operasyonlarının cinsel olgunluğa erişildiği zaman yapılması tavsiye edilir. Yurtdışındaki çalışmalar ve literatürler cinsel olgunluğa erişilmeden yapılan operasyonların,operasyon sırasında oluşabilecek komplikasyonları ve sonrasındaki riskleri azalttığını bildirmektedir. Gelişme dönemindeyken yapılan kısırlaştırma operasyonları eşeysel hormonları aradan çekerek büyüme hormonlarına daha fazla fırsat tanırlar. |
|
Erken kısırlaştırılan kedilerin fiziksel olarak daha fazla geliştikleri açıkça görülmektedir. Operasyon için doğru zamanın belirlenmesi sonrasında Veteriner Hekiminiz dostunuzun sağlık durumunu, operasyon için uygunluğunu bilmek zorundadır. Bu nedenle operasyon öncesi muayene çok önemlidir. Genel bir dış muayeneden sonra kan alınarak yapılan Hemogram ve Biyokimyasal Kan Analizleri dostumuzun operasyona uygunluk durumunu, kullanılacak anestezi türünü ve miktarını belirler.Özellikle yaşlı dostlarımız için Hemogram, Biyokimyasal Kan Analizleri çok büyük önem taşır ve dostumuzun genel durumuyla ilgili bilgileri Veteriner Hekiminize ve dolayısıyla sizlere sunar. Bu sayede Check-up prosedürlerinin bir kısmı da yapılmış olur.
Veteriner Hekiminiz tarafından zamanı ve sağlık durumu uygun görülen dostunuzun operasyon tarihi belirlenir. Bu dönemde genel olarak hasta sahiplerinin psikolojilerine baktığımızda çok stresli bir tablo önümüze çıkar. Bilmenizi isteriz ki bu stresli tablo dostunuz üzerinde de aynı etkiyi oluşturacaktır ve psikolojik desteğinizi kıracaktır. Daha rahat bir tablo oluşturabilmeniz için yapmanız gereken, vermiş olduğunuz karar sonrası yapılacak operasyon ve post operatif bakım hakkında Veteriner Hekiminizden gerekli bilgileri almaktır. Bu bilgiler sayesinde, doğru zamanda, doğru ve emin ellerde sağlık durumu uygun olan dostlarımız için risk faktörlerinin ne kadar düşük olduğunu görecek ve bu da operasyona bakış açınızı değiştirerek rahatlamanızı sağlayacaktır. Her zaman pozitif psikoloji içinde olmanın ve pozitif düşünmenin avantajlarının da pozitif olması kaçınılmazdır.
Veteriner Hekiminiz anestezi ve operasyon sırasındaki risklerini bildiği için operasyon zamanına 10-12 saat kala su ve yiyeceğinin önünden kaldırılmasını isteyecektir. Bu isteği göz ardı etmeniz veya unutmanız dostumuzun anesteziye giriş sürecini etkileyebileceği gibi operasyon seyrini de zorlaştırabilir.
Operasyon öncesi hasta kabulu sırasında tekrar muayene edilen dostumuzun genel durumu son kez değerlendirildikten sonra uygunsa anestezi işlemleri başlatılır. Uygulanan anestezik maddeye, uygulanış şekline ve hastanın toleransına göre anesteziye giriş ve çıkış süreleri faklılıklar gösterir. Sedasyon sonrası sağlanan tam bir anesteziyle birlikte operasyon bölgesi traşlanarak hazır hale getirilir.
Genel anestezi altında ve steril koşullarda yapılan kısırlaştırma operasyonları, dostunuzun cinsiyetine ve hekiminizin operasyon tekniğine göre farklı olmaktadır:
Erkek kedi ve köpeklerde testesteron üreten testislerin basit bir ensizyonla alınması işlemi (Orsidectomi) kısa bir operasyon sürecini kapsar. Oldukça basit bir operasyon sonrası 1-2 gün ağrısı olan dostunuz bu süre içinde depresif olacaktır. Sonrasında ensizyon hattının da hızlı iyileşmesiyle birlikte normal hayatına dönecektir.
Dişi kedi ve köpeklerde östrojen kaynağı olan rahim ve yumurtalıkların total olarak alınması işlemi (Ovariohisterectomi) için karın duvarı bir veya birkaç dikişlik ensizyon hattıyla açılır. Pansuman dikişi veya yakalıkla koruma altına alınan dikişler kısa sürede yara dudaklarının kaynamasını sağlar. Operasyon sonrası oluşan ağrılar birkaç gün içinde sonlanınca dostumuz normal hayatına devam eder.
Operasyon sonrası anestezi çıkış şekli ve süresi kullanılan anestezi türü, miktarı ve dostumuzun toleransına göre değişmektedir. Veteriner Hekim gözetiminde anesteziden çıktıktan sonra hastanın teslim edilmesi üzerinizdeki stresi biraz olsun azaltacaktır. Dostumuz eve geldiğinde anestezinin devam eden etkisinden dolayı sarhoş gibi olacaktır.
Bu süreç içerisinde bir veya birkaç defa kusması normaldir. Dış uyarımların ve ışığın az olduğu rahat bir ortamda istirahate bırakılarak anestezinin vücuttan tamamen atılması istenir. Refleksler normale gelmeden su ve yiyecek verilmesi kesinlikle yanlıştır. Yutma refleksinin de zayıf olması, su ve yiyecek alımı sırasında nefes borusuna kaçma riskini doğurur.
Dişilerde kısmi kısırlaştırma olarak bir ovariumun bırakılması av ve aktif görev köpeklerinde uygun görülebilmektedir. Ancak ovarium kisti ve tümör gibi komplikasyonları beraberinde getirebileceği konusunda hasta sahibi bilgilendirilir.
İnsanlarda kanal bağlama olarak bilinen geri dönüşümlü kısırlaştırma, erkeklerde vazoktomi operasyonu (spermlerin testislerden taşınmasını sağlayan vas deferens kanallarının kesilip bağlanması), dişilerde tüp bağlama operasyonu (yumurtayı ovariumlardan uterusa taşıyan fallopi kanallarının kesilip bağlanması) kedi ve köpeklerde daha önce bahsettiğimiz sorunları çözmeyeceğinden veteriner hekimler tarafından tercih edilmez.
Dişi kedi ve köpeklerde hormon kullanılarak kızgınlığın bir süre önlenmesi mümkündür. Hormon kullanımı, metabolizma üzerindeki olumsuz etkilerini ve sonrasında oluşan komplikasyonları çok iyi bilen Veteriner Hekimlerin tercih etmeyeceği bir yöntemdir. Pyometra (rahim içinin irinle dolması), ovarium kisti oluşumu gibi riskleri beraberinde getiren kontra hormon uygulamaları sonrasında yapılacak operasyonlar da dostumuzun hayatı için risk oluşturabilmektedir.
Gebelik durumunda zorunlu kalınmadıkça kısırlaştırma operasyonu tercih edilmemelidir. İstenmeyen gebeliğin sonlandırılması gibi bir zorunluluk hali varsa gebeliğin ilk dönemlerinde operasyon yapılması daha uygun olacaktır. Gebeliğin son dönemlerinde yapılan operasyonlar sonrasında hormonal sebeblerden dolayı psikolojik ve fizyolojik trauma riski doğmaktadır.
Kızgınlık döneminde de kısırlaştırma operasyonu mecbur kalınmadıkça yapılmamalıdır. Kızgınlık döneminde rahim normal boyutunun bir kaç misli büyüyerek damarlı bir yapıya sahip olur. Bu dönemde yapılacak operasyonlar kanama riskini arttırabilmektedir. Ancak gelişmiş operasyon teknikleri sayesinde kanamasız operasyonlar yapılmaktadır.
Meme veya rahim tümörü tesbit edildiğinde prosedür gereği tümör operasyonu kısırlaştırma operasyonuyla birlikte yapılır. Mevcut östrojen kaynağı olan rahim ve yumurtalıklar total olarak alınır. Amaç tümör oluşumunu ve gelişimini tetikleyen mekanizmayı ortadan kaldırmaktır. Operasyon sonucu alınan tümör patolojiye gönderilerek biyolojik düşmanımız hakkında bilgi edinir ve ilerisini daha rahat görebiliriz. Metastazik yapıda tümör ihtimalini gözardı etmeksizin akciğer ve batın radyografisinin alınması her zaman büyük avantaj sağlamaktadır.
Operasyonların tekniği ve şartları ne olursa olsun operasyon sonrası (post operatif) bakım çok önemlidir. Erkeklerde yüzeysel bir operasyon olması nedeniyle antibiyotik süresi kısa tutulabilmekte hatta depo antibiyotik tercih edilebilmektedir. Ancak dişi dostlarımızda batın açıldığı için antibiyotik seçimi ve süresi çok daha önemlidir. Veteriner Hekiminizin belirleyeceği saatlerde 5-7 gün süreyle antibiyotik kullanımı aksatılmamalıdır. Dişilerde depo antibiyotik yeterli bir koruma sağlamayacağı için tercih edilmez. Sokak hayvanlarının kısırlaştırması sonrası post operatif bakım yükünden kurtulmak için depo antibiyotik yapılıp sokağa tekrar salındıklarını görmekteyiz. Bu uygulamanın onlar için risk doğurabileceğini ve doğru bir uygulama olmadığını bilmenizi isteriz.
Sevgili dostlarımız için vermiş olduğunuz kararın sağlıklı bir şekilde uygulanması sonrasında yeni bir hayat avantaj ve dezavantajlarıyla onları bekliyor olacaktır.
Kısırlaştırma Operasyonunun Avantajları :
Kısırlaştırma Operasyonunun Dezavantajları :
Sorularınız ve/veya bilgi almak için Facebook Sayfamıza veya aşağıya yorum bırakabilirsiniz. Facebook sayfamız için tıklayınız UYARI: Sitemizdeki yazıların kopyalanmasına bilgi paylaşımı açısından izin verilir. Fakat kopyalanan yazılarımızın kaynağı olarak Veteriner Hekim Baran Kaya belirtilmelidir. Emeğe Saygı. Vet.Hek Baran |
|
Muhabbet Kuşlarında Mantar Ve Tedavisi
![]() |
Mantar Nedir? Birçok evcil kuşlarda bu sorun ile karşılaşabilirsiniz. Ama bu sorunla en çok muhabbet kuşlarında karşılaşıyoruz. Temizlenmeyen kafesler, dezenfekte edilmeyen suluklar kolluklar yemlikler... tüm bunlar mantar hastalığını doğurabilecek nedenlerdir. Mantar ilk olarak, kuşta tüy dökülmelerinin artışı ile başlar. Ardından hafif bir ishallik ile başlayabilir. Daha sonra gaga veya ayakta çıkan ufak beyaz yaralar görülür. Evet bu yaralar mantardır. Ve mantar kuştan kuşa bulaşıcıdır ama insana bulaşmaz. Mantar Nasıl Tedavi Edilir? Özellikle kafesi A dan Z ye dezenfekte etmelisiniz. Ardından eczaneden Troysd Kremi alıp, günde 2 defa kuşun gaga ve ayak kısımlarına sürmelisiniz. Bu işlemi yapmadan önce gaga ve ayağı ıslak mendil ile temizleyin. 1 hafta sonra düzelmeye başladığını göreceksiniz. |
|
Mantar Olmaması İçin Önlemler! -Kafesi Haftada 1 kez dezenfekte edin. -Mantarlı kuşlardan kuşunuzu uzak tutun -Önceden Mantarlı kafese kuşunuzu koymayın -Kuşunuzun, dışkısı ile oynamaması için kafes alırken altı kolluklu olsun. -Suyunu kaynatılmış Ilık su olarak verin -Vitamin eksik etmeyin. Sorularınız ve/veya bilgi almak için Facebook Sayfamıza veya aşağıya yorum bırakabilirsiniz. Facebook sayfamız için tıklayınız UYARI: Sitemizdeki yazıların kopyalanmasına bilgi paylaşımı açısından izin verilir. Fakat kopyalanan yazılarımızın kaynağı olarak Veteriner Hekim Baran Kaya belirtilmelidir. Emeğe Saygı. Vet.Hek Baran |
Muhabbet Kuşu Çifleşmesi ve Yumurtlaması
|
Muhabbet Kuşu Çifleşmesi Muhabbet kuşları, sessizliği seven ve fazla rahatsız edilmek istemeyen kuşlardır. Bu kuşlardan yavru elde etmek için bir takım koşulları sağlamamız gerekir. Bu koşullardan ilki, Aynı yaşlarda ve 7 aylıktan büyük olan çift kuştur. Bu kuşların yaklaşık 6 ay boyunca yanyana kalmaları gerekir. Bu süre boyunca birbirlerini tanırlar ve yuva kurmak için anlaşmaya çalışırlar. Kuşlarımızın çifleşmesi için kafesi tavana yakın bir konuma asmalı ve sesin fazla olmadığı bir odada barındırmalıyız. Vitaminler kullanmalı ve kafese mürekkep balığı kemiği takmalıyız. Mürekkep Balığı kemiği, dişi kuşun yumurta kabuğunu oluşturmasını sağlayacaktır. |
|
Muhabbet kuşlarımızın yuva yapabilmesi için kafese yuvalık takmalı ve bir miktarda talaş veya yuva kılı denen yuva malzemeleri kafese koymalıyız. Muhabbet Kuşlarının çifleşmesi, gagalarınındaki etin dişilerde kahve türü, erkeklerde koyu mavi şeklini alması ile başlar. Muhabbet Kuşu Yumurtladı Yumurta yapan kuşumuz ilk olarak 1 yumurta bırakır. Ardından bunun devamı gelebilir. En fazla görülen sayı 7 yumurtadır fakat bu yedi yumurtanın hepsinden civciv çıkacağı denilemez. Kimisi dölsüz olur, kimisi kırılır, kimisi çürür. Kuluçka süresi ise 19 gün olarak bilinir. Bu süre sonrasında yavrular dünyaya gelir. Muhabbet Kuşlarınıza ek besin olarak haşlanmış yumurta vermeyi unutmayın. |
Sorularınız ve/veya bilgi almak için Facebook Sayfamıza veya aşağıya yorum bırakabilirsiniz. Facebook sayfamız için tıklayınız UYARI: Sitemizdeki yazıların kopyalanmasına bilgi paylaşımı açısından izin verilir. Fakat kopyalanan yazılarımızın kaynağı olarak Veteriner Hekim Baran Kaya belirtilmelidir. Emeğe Saygı. Vet.Hek Baran |
16 Aralık 2014 Salı
SAKA KUŞU BAKIMI NASIL YAPILIR ?
Saka Kuşu
Saka kuşu Avrupa antik çağlarının meşhur bir öğesidir. Sakanın da içinde resmedildiği paha biçilmez tablolar Avrupa’nın önde gelen birçok müzesinde sergilenmektedir. Neşeli çekiciliği,cana yakın havası ile hem göze hem kulağa hitap eden bir kuştur. Belki bu haliyle sakanın yerini sadece kanarya alabilir çünkü kanarya kolayca üretilebilmektedir. Ancak tabi ki bu demek değildir ki saka hassas bir kuştur. Önemli nokta sakanın ihtiyacı olan bazı özel besinler sağlanırsa sorunların önüne geçilebilir, bununla beraber üretim birazcık daha emek isteyen bir iştir. |
|
Sakanın kanaryaya üstün gelmesinin bir çok nedeni vardır,bunun en başında sakaların şarkısının mükemmel oluşudur. Dikkatli bir dinleyici sakanın şarkısının tekrarlardan oluşmadığını anlayabilir. Bu kadar neşeli ve mutlu bir şarkısı olan bir kuş daha tanımıyorum. Kanaryalarım olmadan durabilirim ancak sakalarım olmadan asla!! Sakalar kanarya kafesinde barındırılabilir ancak üretecekseniz çok daha büyük bir kafese yada kuşhaneye ihtiyaç duyacaksınız. Çok canlı bir yapıya sahip oldukları için onları geniş bir ortamda seyretmek oldukça zevkli bir iştir. Buna karşın kanarya kafeslerinde çok daha fazla öterler. Kafesin köşelerine,kenarlarına asılırlar her zaman bu kafesten çıkmak istedikleri anlamına gelmez bu hareketi devedikeni bitkilerinin üzerinde de yaparlar,kanaryalardan çok fazla akrobatiklerdir.Renkleri bazı kişiler için kanaryalara göre daha az gösterişli olabilir ancak vücutlarının çeşitli yerlerindeki sarılar,kırmızılıklar ve kahverengilikler ile renk uyumu onları oldukça göze hoş gelen varlıklar yapar. Sakalar kanarya diyetiyle beslenince ne yazık ki fazla dayanıklı olmazlar bu yüzden bu gerçeği belirtmekte yarar var. Bazı özel besinlere ihtiyaç duyarlar. Sadece yapmanız gereken biraz daha araştırma ve temin, ama emin olun ki çok işe yaracaktır ve getirisi çok fazla olacak. İlk iş olarak içinde oldukça fazla nijer tohumu olan bir tohum karışımı hazırlamanız gerekli. Devedikeni tohumu temin etmenizin de yeterli olduğunu düşünebilirsiniz ancak bunun yeterli olmayacağını çoğu kişi söylemektedir. Bunları temin etmeyi deneyin;ben karışık ötüş yemi veriyorum içinde nijer tohumu,keten tohumu,marul yada kıvırcık salata tohumu,gelincik tohumu,susam,kenevir tohumu,anason tohumu ve safran var. Bu karışımı devedikeni tohumuyla birlikte karıştırın,ikinci önemli besin ay çekirdeğidir. Ayrıca kabuksuz yulaf,tarakotu,çeşitli tohuma kaçmış yabani otlar,dal darı eklemek de faydalı olabilir. Tohum karışımını elinizden geldiğince zenginleştirmelisiniz. Sakanıza sadece ispinoz yada kanarya yemi karışımı vermek gerçekten yeterli değildir. Bunun yanında sakalar her gün yeşil besine ihtiyaç duyarlar. Kanaryalar yeşil gıda olmadan hayatta kalabilirler ama sakalar asla.. Mümkün olduğunca her gün brokoli,ıspanak bok choy (çin lahanası) gibi yeşil besinler ve yaz aylarında kolayca bulabileceğiniz karahindibalardan bol bol veriniz. Sakalar doğal hayatta ladin ve çam ağaç yapraklarını da yiyebilirler,bulundukları ortama dallardan yerleştirebilirsiniz. İlkbaharda karaağaç,söğüt gibi ağaçların taze sürgünlerini yerler. Diğer besinlere gelirsek sakalar yumurta mamasının iştahlar yerler,kuru mama verebilirsiniz ayrıca mamayı kendiniz yaparak hem besleyici hem de ekonomik bir besin sağlarsınız. Sadece yumurtayı haşlayıp kabukları ile birlikte ezin,biraz ötüş yemi birazda toz vitamin ekleyin. Bu besin diyetini uygularsanız sakanız gerçekten yeniden hayat bulur,rengi canlanır ve tüyleri ipek gibi pürüzsüz olacaktır. Daha önce de belirttiğimiz gibi üretim birazcık daha emek ister,fakat oldukça kazanımlıdır ve mutlak denemeye değer bir uğraştır. Eğer saka barındırıyorsanız size mümkünse üretimi denemenizi tavsiye ederim,bir yıl kuşların ortama ve iklime alışmasını bekleyip üretime hazır hale getirebilirsiniz. Ayrıca esaret altında üretilmiş saklarınız varsa hemen üremeye girişmelisiniz derim. Üremek için gerçekten büyük bir kafese ihtiyaç duyarlar ve çoğu kitaplar üretim için kuşhaneyi tavsiye eder. Benim kullandığım kafeslerin ölçüleri yaklaşık 65X35X35 cm civarlarındadır. Daha iyisi elbette ki daha geniş olanıdır bunu unutmayın. Bir çifti bütün sene boyunca birlikte tutarım gerçekten ikisini beraber seyretmek çok zevkli bir iş. Sakalar geç üreyici kuşlardır martta üreme faaliyetlerine girişirler,bazen yapay ışık kullanarak akşam saatini akşam 20:00 ye çekerim bu da üretim sezonunu uzatır. Uygun yuva kanarya sepetidir,en küçük boyda olanı kullanıyorum. İki adet yuva keçesi dikerim yuvanın içine ancak asla açıkta iplik bırakmayın çünkü ayaklarına iplik dolamaya oldukça meyilli kuşlardır. Bu yüzden çok fazla dişi kuş kaybettim,iplikler her zaman bir tehlike potansiyeli oluşturuyorlar. Sakalar gagalarının ucunda ki siyahlık gözden kaybolunca ve dişiyi yuvaya bir şeyler taşımaya çalışırken gördüyseniz üremeye hazırlar demektir. Tüy cinsinden şeyleri yuva malzemesi olarak kullanmayı severler,mesela köpek kılları gibi ancak bu cins malzemelerin ayaklara dolanma tehlikesi oldukça büyüktür. En uygun malzemeler keten çuvalı ipliği,bu iplikleri yaklaşık 10’ar cm boyunda kesin ve ince liflere ayırıp verin. Bazı kişiler hindistan cevizi lifi de veriyor ancak en iyisi ince kesilmiş tuvalet kağıdı ve keten lifleridir. Çoğu kişi ağaç yosunu, (sphagnum moss )tüyler yada ince kuru otlar da kullandıklarını söyler ancak benim sakalarım bunlara ilgi göstermediler. Ayrıca bu sezon mısır kabuklarını da denemek istiyorum. Dişiler bütün bu yumurta işini devralıyorlar,bizim yapacağımız hiç bir şey yok gerçekten. Ben asla yumurtaları ellemem ve mumlamam. Çünkü bitin her şeyin ona bırakıyorum,bu sürece hiç karışmıyorum. Hatta boş yumurtaları yuvadan dahi almam. Dişilerin sakin ve huzurlu bir ortamda kuluçkaya yatmalarını sağlıyorum. Kuluçka zamanı yumurta maması hazırlayıp veriyorum ve mamanın içine bir miktar ötüş yemi karıştırıyorum. Ölçüyü yarı yarıya mama ve ötüş yemi tohum karışımı olarak belirliyorum. Ayrıca bal peteği kurdunu (bknz: canlı yem ) diyete ekliyorum,yavrular çıkınca bol bol besliyorlar. Bunun gerekli olup olmadığını gerçekten bilmiyorum fakat, ancak gerçekten kuşlarımın üzerine çok düşüyorum. Bu esnada erkek kuşu dikkatle gözlemliyorum,agresif erkekler bazen bebekleri yuvadan atıyorlar. Dişi kuş her şeyi kendi başına hallediyor,yumurtalar gelince böyle durumlardan şüpheleniyorsanız dilerseniz erkeği ortamdan ayırabilirsiniz. Bebekler oldukça heyecan vericiler,ancak buna rağmen onları hiç rahatsız etmemeye çalışıyorum,biliyorum ki dişi bütün her şeyle başa çıkabilir. Bazı kişilerin yavruları kendileri büyüttüğünü duyuyorum ancak buna gerçekten inanamıyorum. Her zaman evrenin mükemmel işleyişine güvenirim ancak tabi ki erkeğin en ufak rahatsız verici durumuna rastlarsam hemen ortamdan ayırıyorum. Eğer yavrular henüz tamamen büyümeden yuvadan atlarlarsa,bunun için endişelenmeyin. Anne onlara göz kulak olacaktır,fakat herhangi bir yere takılmalarını yada sıkışmalarını dikkatlice izleyin. Aslında göründüklerinden daha sağlam yapıda olurlar ancak gerçekten başlarına bir şey gelmesinden korkmak oldukça sinir yıpratıcı bir durum.. Erkeği,kendilerine yeter ve yetişkin kuşlara benzemeye başladıkları zaman ortama geri salıyorum. Bu safhada yavruların renkleri koyu gri olur,gri kafalar olarak isimlendirilirler. Artık bu aşamada sizin bir koloni sakanız değil bir saka koronuz vardır. Anne kuş yuvayla ilgilenmeye tekrar başlayınca yavruları artık anne babalarından ayırmanın zamanı gelmiştir. Bu zamanı dengelemeye çalışırım,bazen şanslı şekilde üreme daha da uzun bir zaman alır. Bu süreç içinde kuşların yanlış yaptığı bir çok şey mevcut olabilir ancak asla yılmayın, tekrar tekrar yeniden başlayın. Böyle zamanlarda başardığınızda alacağınız ödül ile motive olmaya çalışın. Aklınıza her hangi bir soru takılıyorsa benimle çekinmeden iletişim kurabilirsiniz Bizi takip etmeyi unutmayın. Ayrıca facebook ve Youtube adreslerinden bana soru sorabilirsiniz. Vet.Hek Baran |
YAVRU KEDİ BAKIMI
Yavru Kedi
Öncelikle yavrunun kaç günlük olduğunu anlamak için gözlerine ve göbek kordonuna bakmamız gereklidir. Göbek kordonu düşmemiş ve ıslak ise yeni doğmuş ve henüz bir kaç saatlik, göbek kordonu düşmemiş fakat kuru ise bir kaç günlüktür. Yeni doğan yavruların göbek kordonu ortalama bir hafta içerisinde düşer. Doğum sonrası yeni doğan yavru ıslak olduğundan beden ısısı hızla düşmeye başlayacağı için yavru hemen kurutulmalıdır. Bunun için temiz pamuklarla, yuvarlak ve yumuşak hareketlerle yavrunun tüm vücuduna masaj yapılmalıdır. |
|
Bundan sonra sıcak suyla doldurulmuş bir termofor havluya sarılarak yavrunun altına konur. Termoforun direkt yavruya temas etmemesi olası yanıkları engellemek için çok önemlidir. Termofor içindeki su 3-4 saat ara ile yenilenmelidir.
Göbek kordonu bir çok bakteri ve viruslerce kolaylıkla enfekte edilebilir. Bu nedenle yavru çok temiz bir yerde bakılmalı, mümkünse hasta altı yatak koruyucu örtülerinden kullanılmalı, kirlendikçe ve en geç günlük olarak yenisiyle değiştirilmelidir. Göbek kordonuna günde iki defa batikon uygulanarak bölgenin enfekte olması önlenmelidir. Kordon kuruyunca birkaç gün içinde batikon uygulaması bırakılmalıdır.
Yeni doğan yavruların emme refleksi güçlü değildir. Doğumdan hemen sonraki ilk 12 saatlik süre içinde yavrular beslenmek zorundadırlar çünkü kan şekeri hızla düşecek ve buna bağlı olarak ölümler şekillenebilecektir. Yavrunun beslenmesi için gerekli olan biberon ve biberon mamalarını veteriner klinikleri ve petshoplardan bulabilirsiniz. Ancak yavru kedi biberon maması bulamadığınız durumlarda bebekler için olan 0-3 aylık bebek mamalarından da yararlanabilirsiniz.
Yeni doğan yavrular her 3 saatte bir beslenmelidir ve bir defada ilk hafta 2-6cc, 2. ve 3. haftalarda ise kademeli olarak arttırılarak 10cc yi bulmalıdır. 4. haftadan itibaren profesyonel konserve kedi mamalarından başlangıçta günde bir defa bir öğün olacak şekilde biberon mamasıyla birlikte kullanılmaya başlanarak giderek biberon maması yerine konserve mamaya geçilmelidir. Yavru 5-6 haftalık olduğunda yine profesyonel yavru kedi kuru mamasına kademeli olarak geçiş yapılmalı ve 1 yaşına kadar bu yavru kedi maması, bir yaşından sonra ise yetişkin kedi maması kullanılmalıdır.
Yeni doğan yavrular kasları gelişmediğinden idrar ve dışkılarını kendi başına yapamaz. Normal şartlarda anne diliyle yalayarak uyarır. Ancak anne kedi olmadığı için ona bakan kişi her beslenme öncesi ve sonrası yavrunun idrar ve dışkılama işlemini yaptırmalıdır.Bunun için bir parça pamuk, ılık su ile çok az ıslatılarak yavrunun genital organından anüse doğru çok küçük ve hafif dokunuşlarla idrar ve dışkılaması uyarılarak yardımcı olunmalıdır. Zaman zaman karın bölgesine kuru bir parça pamuk ile yuvarlak hareketlerle masaj yapılarak gazı çıkartılmaya çalışılmalıdır.
İhtiyacı olan en büyük şey ise ona vereceğiniz sonsuz sevginizdir.
|
KEDİLERDE HAMİLELİK VE SONRASI
HAMİLELİK VE DOĞUM I
Kedilerde hamilelik dönemi ortalama 63 gün sürse de, bu süre 57-67 gün arasında değişiklik gösterebilir. Hamileliğin ilk belirtileri üç veya dördüncü haftada kendini göstermeye başlar. Kedinin meme uçları koyu pembe bir renge bürünerek belirginleşir ve iştahında dikkat çekici bir artış gözlenir. Tıpkı insanlarda olduğu gibi bazı kediler ilk haftalarda bulantı ve kusma yaşayabilirler. Pek çok kedi sahibi, kedilerinin hamileliğinin ileri haftalarında her zamankinden daha sokulgan ve sevecen olduğunu gözlemler. Belki de bunun nedeni, kendilerini güvende hissetmeye her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaları ve annelik içgüdüsüyle birlikte artan sahiplenme ve şefkat duygusunu sevdikleri insanlarla paylaşmalarıdır.
|
|
Hamile bir kedi doğum öncesinde ve süt verme döneminde normalden daha fazla beslenmeye ihtiyaçduyar. Anne kedi yeterince beslenemediği takdirde vücut yavruların ihtiyaçlarına öncelik vereceği için anne kedinin sağlığı tehlikeye girecektir. Bu nedenle kedinizin hamile olduğunu fark ettiğiniz andan itibaren veteriner hekiminizle görüşmeli ve uygun bir beslenme programına geçmelisiniz. Hamilelik ve süt verme döneminde kedinize veterinerinizin gerekli gördüğü durumlar dışında hiçbir ilaç vermeyin.
Hamile bir kedinin vücut ağırlığı arttıkça hareketleri önemli ölçüde yavaşlayacaktır. Kediniz normalde sokağa ya da bahçeye çıkıyorsa bile, özellikle hamileliğin ileri dönemlerinde onu evden dışarı çıkarmamalısınız. Sokakta tehlikelerden kaçmak ya da yüksek bir yerden atlamak zorunda kalabilir ve bu gibi durumlar hamilelik sırasında her zamankinden daha fazla risk içerir.
Hamile kedinize temiz, sakin ve stresten uzak bir ortam sağlamaya özen gösterin. Evde onu korkutabilecek, kendini tehlikede hissetmesine neden olabilecek etkenlerin varlığı, doğum için ev dışında güvenli bir yer arayışına girmesine neden olabilir. Kum kabını daima temiz tutun ve eğer kenarları oldukça yüksek bir kap kullanıyorsanız ve karnı büyüdükçe bu kaba girip çıkmakta zorlanıyorsa daha alçak kenarlı bir kum kabı edinin.
![]()
Kediniz tercih ettiği yeri gün içinde sık sık oraya giderek ve yatarak belli edecektir. Mümkünse doğum yerini burada hazırlayın. Eğer uygun bir yer değilse, en az burası kadar sessiz, güvenli ve hava akımı olmayan bir yer seçin. Evde başka evcil hayvanlar varsa onların bu yere erişimini engelleyin. Seçtiğiniz yere kedinizin ve yavrularının rahatça sığabileceği geniş ve temiz bir karton kutu koyun. Karton kutunun kenarları annenin kolaylıkla girip çıkabileceği fakat yavruların tırmanamayacağı yükseklikte olmalıdır. Kutunun içine naylon torba ya da plastik, muşamba örtüler gibi hava geçirmeyen ve boğulmaya neden olabilecek malzemeler döşemeyin. En ideali birkaç kat temiz pamuklu kumaş (örneğin eski bir çarşafı birkaç parçaya kesebilirsiniz) sermektir.
![]()
Çoğunlukla kediler doğum esnasında yalnız kalmayı tercih ederler. Buna karşın, kimi zaman güvendikleri bir kişinin yanlarında olmasını isteyebilirler. Kediniz doğum başladığı halde yanından ayrıldığınızda peşinizden gelmeye çalışıyor ve sizi çağırıyorsa onunla kalın. Fakat sizi yanında istediğini belirten bir davranış göstermiyorsa onu kendi haline bırakın ve yalnızca belli aralıklarla onu rahatsız etmeden kontrol etmekle yetinin.
|
KEDİ AŞISI VE BİLGİLER
Kedi Aşısı
Kediler çok güçlü canlılar olsa da 9 canlı değillerdir. Onlar da bizim gibi hastalanırlar ve virüslerden , bakterilerden ciddi bir şekilde etkilenirler. Bazı virüs, bakteri türleri onlar için hayati bir tehdit kolaylıkla yaratabilir. Bunu engellemenin birincil yolu kedinizin sağlık ve bakımına gereken hassasiyeti göstermenizdir. Aşılama, kedinizin ve sizin sağlığınız için kritik önemdedir. Aşı, kedinizin ömrünü uzatır, bağışıklık sistemini güçlendirir, öldürücü ve tehlikeli hastalıklarla karşı koruma sağlar. |
|||||||||
Aşıya gitmeden önce ne yapmalıyım?
Hamile kediler aşılamaya götürülmemelidir. Dişi kediler çiftleştirilmeden önce leukemia aşılaması yapılmış olmalıdır. Kediniz hasta olmamalıdır. (üşütme, ishal ya da diğer rahatsızlıklar vb.) Süt emen yavru kediler sütten kesilmeden aşıya götürülmemelidir. (Zira anne sütünün içinde yavruları hastalıklara karşı koruyan enzimler bulunmaktadır. Bu enzimler aşılamanın sağlayacağı gücü azaltır.) Aşı yapıldıktan sonra ne yapmalıyım? Kedinizi stres yaratacak etkenlerden uzak tutun. Mümkünse istirahat etmesini sağlayın. (Aşıdan sonra genel yan etkiler; hafif rahatsızlık, hafif ateş, iştah kaybı, aktivite kaybı) Aşıdan sonraki ilk saatler aşının yan etkilerini gözlemlemek açısından çok önemlidir. Kedinizde normal dışı gelişmeler ya da alerji söz konusu ise vakit geçirmeden veterinerinizle irtibata geçin. (Kedilerin çok da az olsa aşıya karşı reaksiyon geliştirmeleri mümkündür.) Aşı yerini ara ara kontrol edin. 10.000'de bir olmakla birlikte aşı yerinde tümör oluşma olasılığı vardır. Böylesi bir oluşum aşılanmadan 2 aya kadar sonra söz konusu olabilir. Karma Aşı (FCV+FHV+FPV) Karma aşı aslında üç rahatsızlığa ("Feline Calicivirus", "Feline Herpes Virus" ve "Feline Panleukapenia Virus") karşı yapılan bir toplu aşıdır. Feline Panleukapenia Virus, kediler için öldürücüdür. Virüs kedilerde "iştah kaybı" ve "kusma" ile kendini gösterebileceği gibi hiçbir belirti göstermeden de etkili olabilir. Bu virüs inanılmaz sıcaklıklarda, nemli ortamlarda bile yaşayabilen çok güçlü bir virüstür. O sebeple aşılama önemlidir.Feline Calicivirus ve Feline Herpes Virus, kedilerde solunum yolu rahatsızlıklarına sebebiyet verir. Kedilerdeki solunum rahatsızlıklarının % 80'inin arkasındaki bu virüsler bulunur. Nezleli kedilerden ya da nezleli insanlardan geçebilir. (Akan gözler, burunlar bu virüslerin dağılmasında etkendir.)Özellikle nezleli ortamlarda kedilerin yiyecek kaplarının nezlenin etkisinden iyi korunması gerekir. Bu virüs ciddi solunum hastalıklarına sebep olur. Her yıl tekrarlanmalıdır. Leukemia (Feline Leukemio Virus) Kedi Lösemisi olarak da bilinen leukemia hastalığı için aşılama iki ya da üç aşamalı olarak yapılmaktadır. Bununla birlikte kedinizi leukemia'ya karşı aşılatmadan önce leukemia testi yaptırmalısınız. Zira kediniz ne yazık ki leukemia ise bu durumda onun sağlığını daha da kötüleştirmeniz söz konusudur. Bu hastalığı taşımadığını test ile tespit ettikten sonra aşılamaya geçilmelidir. Her yıl tekrarlanmalıdır. Kuduz (Rabies) Kuduz aşısı kedi besleyenler için aslında yasal bir zorunluluktur. Zira kediniz bir yabancıyı ısırdığında ya da tırmaladığında halk sağlığı kuralları açısından ısırılan/tırmalanan kişi kedinizin kuduz olup olmadığını teşhis ettirme hakkına sahiptir. Bu tür bir sıkıntıyı bertaraf etmenin en doğru yolu bir veteriner kliniğinde kedinizi kuduza karşı aşılatmak ve aşılandığının delilini teşkil eden karneyi de emin bir şekilde saklamaktır. Her yıl tekrarlanmalıdır.
|