|
Tavşanlar Yıkanır mı?
Tavşanlar temiz ve bakımlı canlılardır. Birçok kişiden gelen soru"Tavşanımı yıkayabilir miyim?" sorusudur. Bu soruya cevap olarak ise tavşanlar yıkanmamalıdır zaten yıkanmayıda sevmeyen canlılardır. Tavşanların kulak, burun organları değişik bir yapıya sahip olduğundan bu organlara su kaçması; Tavşanınızı çok ciddi hastalığa yakalanarak ölmesine sebep olabilir. Eğer tavşanınız çok kirlenmiş ise normal ıslak bez ile hafifçe silebilirsiniz. Kesinlikle fön makinesi ile kurutmayı tercih etmiyorum. Kafes Temizliği Kafesleri ise zaten genellikle temiz olur. su kabı, besin kabı her gün temizlenmelidir. Verdiğiniz besinler çürüyeceği için her gün bu besinleri kafesten çıkarınız. |
Nasıl Eğitilir?
Evde yetiştirdiğimiz tavşanlar kültür ırklarındandır. Ve zaten evcillerdir. Genellikle ısırmazlar ve eğer kendilerine zarar verecek bir şey yaparsanız sizi ısırabilirler. Size alışmaları için sabır etmeniz gerekir. Siz onu kucağınıza almamalısınız onun size gelmesini sağlamalısınız. Elinizde besinler tutarak size gelmesini sağlayabilirsiniz. Ona güven vermelisiniz. Nasıl Beslenmeli? Beslenmelerinde tek tip beslenmeyi önermiyoruz. Verdiğiniz hazır yemlerin yanında sürekli sınırsız miktarda kuru ot gibi besinler mutlaka olmalıdır. Özellikle eğer havuç, ıspanak, lahana verecekseniz günde yarım kilo verebilirsiniz aksi takdirde ishal olabilirler. Tavşanlara kesinlikle yer fıstığı, mısır gibi besinler vermeyiniz. Kafes Özellikle metal kafes öneriyorum. Çünkü ahşap kafesleri kemirebilirler. Kafeslerin yeri de önemlidir. Cam kenarı gibi soğuk yerlere ve sesli yerlere koymayınız kafesi. Evimizde başka hayvanlar varsa onlarla aynı ortama kafese koymayın. Hastalığında Ne Yapılmalı? En büyük tehlikeli hastalık onlar için ishalliktir. İshal hastalığı onları çabucak öldürebilir. İshal görüldüğünde hekime başvurmalısınız. Bunun yanında solunum yolu hastalıklarıda mevcuttur. Yine bu rahatsızlıktada hekime başvurunuz. Tüyleri ile ilgilide bazı hastalıkları vardır. Özellilkle kulak uyuzu gibi rahatsızlıkları olabilir bu durumda hekime başvurun. Bir diğer tehlikeli hastalık ise bel kırıklığıdır. Bu rahatsızlık tavşanın felç olmasına neden olabilir. Kesinlikle kulaklarından kaldırmayın veya sert tutmayın. Eş Almalı mıyız? Yanına eş almadan bakıma devam edebilirsiniz ama eğer eş almak isterseniz tavşanınızın yavru olduğu dönemde almanızı tavsiye ediyoruz. Eş alacaksanız mümkün oldukça erken yaşlarda olması gerekir ikisininde. Çoğalan yavrular sonrasında ikisinden birini kısırlaştırabilirsiniz. Sorularınız ve/veya bilgi almak için Facebook Sayfamıza veya aşağıya yorum bırakabilirsiniz. Facebook sayfamız için tıklayınız UYARI: Sitemizdeki yazıların kopyalanmasına bilgi paylaşımı açısından izin verilir. Fakat kopyalanan yazılarımızın kaynağı olarak Veteriner Hekim Baran Kaya belirtilmelidir. Emeğe Saygı. Vet.Hek Baran |
|
28 Ocak 2015 Çarşamba
Tavşan Bakımı İle İlgili Her Şey.
Etiketler:
tavşan,
Tavşan bakımı,
tavşan kafesi,
tavşan nasıl beslenir,
tavşan nasıl temizlenir,
tavşanlar yıkanır mı?
18 Ocak 2015 Pazar
İneklerde Meme Hastalıkları ve Tedavisi
|
Memenin İltihabı (Mastitis): Memede veya sütte değişik derecelerde bozukluklar meydana getiren hastalıkların tümüne Mastitis denir. Bütün meme hastalanabildiği gibi bozukluk bir tek memede de olabilir.
Temel olarak, ”Gözle görülebilen bozukluklarla” veya “Gizli olarak seyredenler” olmak üzere iki türlü meme iltihabı vardır. Bunlardan birincisinde memelerde az veya çok şişlik, ağrı, kızarıklık, sıcaklık artışı ve süt veriminde düşme gözlenir. Sütte sulanma veya pıhtılaşma vs. gibi bozukluklar gözlenir. Birçok vakada süt tamamen kesilmiştir. İnekler iştahsız, ateşli ve durgundurlar. Bu tür meme hastalıklarında fark edilir edilmez hemen tedavi edilmezlerse meme kör olabilir veya eski süt verimine bir daha kavuşamaz. |
Zamanında Veteriner Hekimin müdahalesi ile hayvanın kurtulma şansı vardır. Aksi takdirde memeye giren mikropların salgıladıkları zehirler hayvanın ölümüne bile yol açabilir.
İkinci tür meme yangıları gizli seyrederler. Hayvanın memelerinde ve sütünde gözle fark edilebilecek bir bozukluk yoktur. Hayvanın iştahı yerinde sağlığı bozulmamıştır. Ancak bu tip içten içe memeyi tahrip eder ve kolayca hayvandan hayvana geçerek tüm sürüde önemli kayıplara yol açar. Bu gizli meme iltihabını ortaya çıkarmak için haftada veya en geç 15 günde bir tüm sağılan hayvanlara mastitis testi yapılmalı hasta hayvanlar diğerlerinden ayrılarak tedavi edilmeliler. Hastalık mikroplu sütlerle beslenen ve birbirlerini emen buzağılarla veya kuru dönemdeki hayvanlarda da görüleceğinden buzağıların birbirlerini emmeleri engellenmeli ve şüpheli sütlerin iyice kaynatılarak buzağılara içirilmesi sağlanmalıdır. Memelerden Kan Gelmesi: Doğum yapan hayvanın 10-15 gün sütünün pembemsi ve hafif kırmızı olması normal kabul edilir. Ancak bu süre uzadığında veya bazı meme hastalıklarına bağlı olarak yada hatalı sağımlar nedeniyle doğum dışı zamanlarda gelen hafif kan için C vitamini eksikliğinden şüphe edilmeli ve tedavi edilmelidir. Memelerden tamamen taze kan gelmesi vurma, çarpma gibi nedenlerle büyük damarların kopmasını sonucu ölümü akla getirdiğinden vakit geçirilmeden Veteriner Hekime başvurulmalıdır. Memelerde Ödem - Şişlik: Doğumu yaklaşan veya yeni doğum yapan düvelerde meme aralarına ve deri altına toplanan lenf sıvısının aşırı artması sonucu oluşur. Tehlikeli olmayan şekli doğuma birkaç hafta kala şekillenir ve doğumdan sonra bir hafta 10 gün içinde kaybolur. Parmakla basınca parmağın izi kalır, ağrı yoktur ve soğuk hissedilir. Tehlikeli olan şeklinde ise meme çok gerilmiş, parlak kırmızı renk almış ağrılı ve sıcaktır. Meme bazı yerlerinden yarılabilir ve buralardan sarı renkli bir sıvı sızar. Hayvanın iştahı azalmış, huzursuz ve sancılıdır. Bu iki durumda da memeyi yumuşatıcı merhemler sürülmeli, şiddetli kırmızı şişliklerde bir hekime müracaat edilerek hastalığı teşhis ve tedavi ettirmelidir. Yanıklar Ve Donmalar: Yanıklar az veya çok şiddetli olabilir. Hayvanların güneşte fazla kalması veya kızgın taşlara yatması sonucu şekillenen basit yanıklarda derinin kuruyarak çatlamasını önlemek üzere balık yağı vs. gibi merhemler kullanılmalı ciddi yanıklarda hekime başvurulmalıdır. Donmalar ise özellikle kışın ıslak memelerle soğukta uzun süreli dolaşmalara bağlı olduğundan ıslak memeler kurulanmalı, hayvanlar fazla soğuğa maruz bırakılmamalıdır . Memelerden Sütün Çıkmaması: Memelerden sütün zor sağılması, doğuştan veya sonradan şekillenmiş olabilir. Doğuştan olanlar çoğunlukla yapı bozukluğuna bağlıdır , nadiren düzelse de çoğunlukla tedavi olanaksızdır. Sonradan şekillenenler ise yaralanmalara ve hatalı sağımlara bağlıdır. Meme başı kanalındaki iç zarın yaralanması sonucu oluşan perde , laktasyonun başlaması ile sütün geçmesine engel olarak bir baloncuk oluşturur ve hiç süt gelmez. Ayrıca buralarda şekillenen tümörler ve yaraların iyileşmesi sonucu oluşan kabuklar sütün çıkışına engel olur. Hayvan sahiplerinin sütü çıkarmak için meme içine soktukları çivi , tel veya tavuk teleği gibi yabancı cisimler mutlaka memenin iyileşemez hastalıklarına ve memenin elden çıkmasına neden olacağından mutlaka bir veteriner yardımına ihtiyaç duyulmalıdır. Memelerdeki Yaralar: Memelerdeki yaralanmalar, ahırda yatan ineğin ya kendinin yada yanındaki hayvanların basması ile veya meralarda dikenli tel veya çalıların yırtması sonucu şekillenir. Yüzeysel çizikler sabunlu veya antiseptikli sularla yıkanmalı, üzerine iyileştirici merhemler sürülmeli, derin yırtıklar, özellikle süt kanalına kadar açılmış, içinden kanla karışık süt gelen vakalar vakit geçirilmeden Veteriner hekime bildirilerek dikilip sağaltılmalıdır. En küçük bir yaralanma bile hayvanın acı duyması sonucu süt veriminin düşmesine yol açar.Şap ve çiçek gibi içi su dolu kabarcıklar yapan hastalıklarda bunların patlaması sonucu yaralar oluşur. Bu yaraların iyileşmesinde oluşan ve meme başını kapatabilecek kabukların oluşmaması için hafif antiseptikli sularla yaralar temizlenip üzerlerine veterinerin tavsiye edeceği pomatları uygun şekilde sürmek gerekir. Meme Başından Süt Sızması: Bir veya daha çok meme başından süt sızması sıkça rastlanan bir durum olup, çoğunlukla yaşlı hayvanlarda meme başı kaslarının gevşemesi sonucudur. Böyle ineklere günde 3-4 kez sağım yapılabilir veya veteriner hekimin yapabileceği bir operasyonla meme başı deliği çevresine daraltıcı özel ilaçlar enjekte edilir. Siğil Ve Sivilceler: Meme derisinde değişik sayı ve görünümünde siğiller şekillenebilir. Bunlar iyi huylu urlardır. Küçük ve az olanlarını çekip kopararak üzerine hafif tentürdiyot sürülmelidir. Sivilceler ise etrafları kırmızı, ortaları beyazlaşmış veya kabuk bağlamış olarak meme başlarında veya meme loblarında yer alırlar. Sağım sırasında canı yanan hayvanın huzursuzlanmasına yol açan bu sivilcelerin çoğunlukla, sağımdan sonra kurulanmayan ve süt kalıntılarının memedeki çatlaklarda kurumaları ve mikropların buralara yerleşmesi sonucu şekillenirler. Basit sivilcelerin oksijenli su ile yıkandıktan sonra üzerlerine yara pomatları sürülmeli, büyük çıbanların ise olgunlaşmalarını takiben veteriner tarafından operasyonla açılıp sağaltılmaları gerekir. Sorularınız ve/veya bilgi almak için Facebook Sayfamıza veya aşağıya yorum bırakabilirsiniz. Facebook sayfamız için tıklayınız UYARI: Sitemizdeki yazıların kopyalanmasına bilgi paylaşımı açısından izin verilir. Fakat kopyalanan yazılarımızın kaynağı olarak Veteriner Hekim Baran Kaya belirtilmelidir. Emeğe Saygı. Vet.Hek Baran |
|
Etiketler:
büyük baş hayvan hastalıkları,
dana,
inek,
inek meme iltihabı,
koyun,
meme iltihabı,
sığır meme,
sığır meme hastalıkları
17 Ocak 2015 Cumartesi
Kafes Kuşlarında Bit ve Parazit Kaşıntısı
Her canlı çeşit çeşit hastalıklara maruz kalabilir. Bunlardan biri de parazitlenme dediğimiz kaşıntı problemine yol açan bitlenme. Bitlenme; kuşu rahatsız edecek kadar kaşınmasına, tüylerinde zayıflama ve gözle belirgin bir şekilde bozulma, kuşun zayıflaması gibi sorunlara yol açar. Özellikle bu belirtiler ışığında kuşunuzda bit oluşmuş olabilir. Fakat kuşlar kendini kaşımayı severler aslında kaşıyarak tüylerini düzeltirler bu durumda hemen bit var endişesine kapılmayın. Tüylerinin arasını kontrol edin.
Peki Ne Yapmalı? Kuşun bulunduğu kafesi temiz tutmalısınız. Veteriner'inizin önerdiği şampuan ile banyo ettirmeli ve gerekirse veteriner kontrolünde bit kovucu ilaçta kullanabilirsiniz. Özellikle bu süreçte vitamin kullanmayıda ihmal etmemelisiniz. |
|
Kafes kuşlarında da memeli hayvanlarda olduğu gibi birçok iç ve dış parazit hastalıklara sebep olur. Bağırsak kurtları gibi iç parazitler veya kene gibi dış parazitler kuşlarda da görülür.
- Halkalı (yuvarlak) kurtlar (Nematodlar): Hemen hemen tüm organ sistemlerinde yerleşebilirler. En çok da sindirim sistemine. Hastalık, parazit yumurtalarının bulunduğu yiyecek maddeleri, su ve kafes içindeki oyuncak v.s. ile ağız yolundan vücuduna girer. Yumurtadan çıkan larvalar zamanla gelişerek parazitlere dönüşür. Bu parazitlerin ürettiği yumurtalar ise dışkı ile dışarı atılarak çevreye yayılır. Bu yumurtaların tekrar alınması ile hastalık sürekli bir çember çizerek ilerler ve diğer kuşlara da bulaşır. Vücudunda çok miktarda parazit olan kuşlarda gelişme bozuklukları, ishal ve besin maddelerinden yararlanamamaya bağlı belirtiler görülür. Hastalığın teşhisi için gaita muayenesi yapılır. Kafesin hijyeni ve su, yem kabı, oyuncak gibi kuşun ağzı ile temas eden materyallerin temiz tutulması koruyucu önlem olarak önemli.
Yassı kurtlar ve şeritler (trematodlar ve sestodlar): Bu parazitler gelişme dönemlerinde arakonakçı olarak başka canlıları kullandıkları için daha çok doğal ortamda kurt ve küçük yılanlarla beslenen kuşlarda risk oluşturur. Arakonakçı olan diğer hayvanlar yumurtaları ağız yoluyla alırlar ve kuşlar da bu hayvanları yiyerek paraziti alır. Teşhis ve tedavisi gaita muayenesi ve parazitin tipinin belirlenmesi ile yapılır.
Protozoalar: Bu gruptaki parazitler koksidiya, giardia, ve kriptosporidiya türlerinden oluşur. Bunların ilk ikisi kanlı dışkı ve ishale neden olurlar. Taze gaitada yapılan mikroskobik muayene ile bunlar tespit edilip uygun ilaçlarla tedavi edilebilirler. Kriptosporidiya, şiddetli ishal, burun akıntısı, sinüzit ve öksürük gibi belirtilere yol açar. Bu son parazit tipinin ne yazık ki çok etkin bir tedavisi mümkün değil.
Dış parazitler (artropodlar): Bunlar, kene ve bit gibi deri ve tüylerde yerleşen eklem bacaklı küçük parazitlerdir. Bazıları nadiren solunum sistemine de yerleşebilir. Kimileri tüm yaşamlarını kuşun üzerinde geçirirken, kimileri bir süre kalır ve sonra çevrede yaşamaya devam ederler. Bazılarını çıplak gözle görmek mümkün. Kaşıntı, tüy yolma, tüy dökülmesi, tüylerin zayıflaması ve deri problemleri gibi belirtilere yol açarlar.
Sorularınız ve/veya bilgi almak için Facebook Sayfamıza veya aşağıya yorum bırakabilirsiniz. Facebook sayfamız için tıklayınız UYARI: Sitemizdeki yazıların kopyalanmasına bilgi paylaşımı açısından izin verilir. Fakat kopyalanan yazılarımızın kaynağı olarak Veteriner Hekim Baran Kaya belirtilmelidir. Emeğe Saygı. Vet.Hek Baran |
|
2015 Koruma Memuru Alımı ( Sponsor Haber )
![]() |
Polis Akademisini kazanamamış ya da kazanıp ta iş sahibi olamadıysanız üzülmeyin. Bu haberimiz tam size göre... İçişleri Bakanlığı, koruma memuru alım şartlarını açıkladı. Peki Koruma memurunda ne gibi şartlar aranıyor? Kaç tane koruma memuru alınacak?
İçişleri Bakanlığı , polisin bazı görevlerini kullanacak 50 bin koruma memuru alımı için başlattığı çalışmayı sonlandırdı. Koruma memurları kimlik sorma, arama, yakalama,silah kullanma yetkileri olacak. İçişleri Bakanlığının bir süredir üzerinde çalışma yürüttüğü koruma memuru alımı için hazırlıklar sona erdi. İlk aşamada 28 bin 500 koruma memuru alımı yapılacak.Akabinde bu sayı 50 bini bulacak. Koruma memurları önemli devlet binaları hassas bölge ve noktalarda görev yapacak. Ayrıca hizmetin gerektirdiği kişi koruma işi de bu görevliler de olacak. |
Bunun yanında stadyumlar, spor müsabakaları sınavlar, konser, toplantı gibi halkın yoğun olarak bulunduğu kapalı ve açık etkinliklerde de koruma memurları görev başında olacak.
Emniyet teşkilatında Emniyet Hizmetleri Sınıfı dahilinde bulunacak olan koruma memurları da diğer polisler gibi üniformalı ve silahlı olarak görevlerini yapacak. Yine bu görevliler sivil olarak da hizmet verebilecek. Koruma memurları polise verilen, durdurma, kimlik sorma, kontrol, arama, yakalama, olay yerini ve delilleri koruma, muhafaza altına alma, silah ve zor kullanma yetkilerine de sahip olacak Lise mezunu, 40-60 KPSS Puanı Yeterli: Konuyla ilgili hazırlanan tasarının TBMM’den kısa sürede geçmesinin beklendiğini bildiren yetkililer, kademeli olarak her dönem 3 bin kişi olmak üzere toplam 30 bin koruma memuru alınacağını belirtti. Koruma memur alımında memur olmak isteyenlerde, en az lise mezunu olmak, sağlık şartlarının yeterli olması, beden eğitimi sınavlarından başarılı olmak ve KPSS lise puan türünden de 40-60 puan alma şartları aranacak. Fiziki yeterliliğin önemsendiğini belirten yetkililer, erkek adayların en az 1,72 metre, kız adayların ise 1,68 metre boyunda ve 25 yaşından küçük olmaları gerektiğini kaydetti. Açıköğretim lisesimezunları da ön lisans ve üniversite mezunları da koruma memurluğu için başvurabilecek. Alımlara 2015 yılı içinde başlanacak. -En az lise mezunu olanlar koruma memuru olabilecek. -25 yaşından gün almayanlar başvurabilecek. -Atanacaklar 4 ay süreyle koruma memurluğu eğitimi alacak. -Eğitim süresince masraflar devletçe karşılanacak. -Eğitim süresince masraflar devletçe karşılanacak. -Koruma memurluğu kadrolarına atanacaklar, beş yıl süreyle başka kurumlara naklen atanamayacak. -En az altı yıl süreyle koruma görevi yapanlar kıdemli koruma memur olabilecek. -Polisliğe geçiş imkanı da bulunacak.
|
|
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)